Bir Şark Rüzgârı Geliyor Watson
“Bir
şeyi saklamanın en iyi yolu, onu herkesin görebileceği bir yere koymaktır”
4 Ekim 2014 günü gazetelere “Sherlock Holmes'un gizemi çözüldü, kayıp film bulundu” manşeti atılmıştı. Ooo Sherlock mu alırım bi dal, mantığıyla sayfalar içine gömüldüm. 1916 yılı çıkışlı sessiz Sherlock Holmes klasiğinin Fransız film arşivinde bulunduğu yazıyordu. Sir Doyle’un isteği ile Sherlock için Amerikalı aktör ve oyun yazarı olan William Gillette'in rol aldığı bu film kataloglama sırasında bir kargaşaya kurban gitmiş. Neyse ki dijital düzenlemeler ile 2015 Ocak ayında önce Fransa’da sonra da Amerika’da gösterime girecekmiş.
Sir Arthur Conan Doyle
zenginliğini tüm dünyaya bir kitap ile bahşetmiş yegane insan! Kitabın hangi hikâyeleri
kapsadığını öğrenmek için içindekiler kısmına baktım. Bu bölüme göz gezdirirken
eserin tam bir inceleme mantığıyla ele alındığını fark ettim. Başlarda bir
parçada “Abdülhamit ve Sherlock” diye atılan bir başlık ilgilimi çekti. Çevirip
açtım sayfayı. Biraz göz gezdirdim… Türk edebiyat tarihinde Sherlock
Holmes rüzgarı II.Meşrutiyet dönemi sonrasında Faik Sabri Duranın sayesinde esmiş
olduğunu biliyordum. Lakin o olay öyle değilmiş... Ayaküstü okuduğum bir
parçada polisiye romanlara olan merakıyla bilinen Abdülhamid döneminde
çevrildiği yazıyordu. Sherlock Holmes hikâyelerini çeviri bürosunda çalışan
“Corci” isimli çevirmen tarafından, bir gazetenin içinden tesadüfen
çevrildiğini okudum. Sonra biraz daha inceledim ve kitabın mantığını çözdüm.
Kitap o kadar kapsamlıydı ki içinde yok yoktu… Sir Arthur Conan Doyle’in kim
olduğundan tutun, kitabın dünya çapındaki etkisine, Türk edebiyat tarihine
nasıl girdine, eserin kimin ağzından anlatıldığına kadar detaylı bir inceleme
örneği verilmişti. Ardından Sherlock’un macera dolu dünyası sunulmuş ve
birbirinden güzel hikâyeleri sıralanmıştı. İnanamadım! Bir Sherlocked (Sherlock hayranları için kullanılır) olarak kitaba âşık
oldum. Kitabın sonlarına doğru geldiğimde eserin kronolojik bir tablo verdiğini
gördüm. Sherlock’un ve Dr. Watson’un hayatına göre, Sir Doyle’un,
İngiltere’nin, Avrupa’nın ve dünyanın durumu verilmiş tam bir hazine.
En
son satış görevlisinin sesiyle gerçek dünyaya uyandığımı hatırlıyorum.
“…mısınız?” ile biten bir şey söylemişti lakin ben başını yakalayamamıştım. Sağ
olsun boş bakışlarımdan anlamış olsa gerek sorusunu yineledi. “Sherlocked”
mısınız? Eğer bir kişi size “hayranı mısınız” yerine “Sherlocked mısınız” diye
soruyorsa, “aaa bak bende öyleyim” demektir. Vurucu bir dizi sohbeti ve ardından
gelen indirim. Sonuç olarak, şu an Sherlock’un kendileri 221B Baker Street’te değil de
kütüphanemde ikamet etmekte.
Bu arada Everest yayınlarının revize etmeden
önceki yayınlanan bu yazım için bana teşekkürü olarak doğum günüme hitaben bu
yıl eylül ayında kitabın II. cildinin de
çıktığını belirtmek isterim. Belki de ben gelişmeleri kendime yorumlamış
olabilirim. Bu da bir ihtimal tabii… Kitapta Doyle'ün 1903-1927 yıllarında Strand
Magazine’de yayımladığı; Sherlock Holmes'un Dönüşü, Son Selam ve Sherlock
Holmes’un Vaka Kitabı öykülerini tıpkıbasımına yer verilmiş. Bana
sorarsanız bu eseri efsane yapan yanı Sherlock hakkında teorilere
yer veren notlara yer verilmesi. Ama sonuç olarak bu 1078 sayfalık eseri henüz
kütüphaneme ekleyebilmiş değilim. İşte bu tam olarak dramdır. Neyse ki kendimi
Kemal Sunal gibi aman canım kitap fuarına şunun şurasında ne kaldı diyerek gün
be gün teselli etmekteyim.
Konu diziden açılmışken
“Star Wars bile vizyona girdi, senin tribin kime?” diye soran kitleye Steven Moffat "Her bölümü film gibi çekiyoruz, her iki yılda 3 tane
film çekiyoruz aslında. Herkes söylenip duruyor, ama beklemeye değer.
Sherlock'u özel yapanda bu." Demiş ve
2016’nın ilk gününde hazırladığı özel bölümü ile gönlümüzü almıştı. Bayan
Ricoletti'nin hayaleti tüm beyaz gelinlik
hayali kuran kızlarımıza selamını çaktı. Öte yandan Sherlock, izleyici kitlesi
edinmek için kendini kasmayan, gayet rahat takılan bir dizidir. Bir Sherlocked
yeni sezonu beklerken rahatlıkla hamile kalıp çocuğunun ilk yaşını
kutlayabilir. IMDb den 9,3 puan ile adından söz ettirmektedir.
Sir Doyle’nin hazinesi günümüz koşullarına Mark Gatiss ve Steven Moffat
tarafından uyarlanmıştır. 2010 yılında
90dk’lık ilk bölümü ile patlama yaşayan dizi 2012,
2013 yıllarında sezon finali verdi. Her sezon film kalitesinde toplam üç
bölüm bulunan dizi 4. ve 5. Sezonlar için de onay aldı.
Kitaplarına paralel burada olayları Dr. John Watson anı
defterine değil de bloguna yazmakta. Artık 21.yy’da yaşayan Sherlock otomobile,
uçağa binmekte. Cep telefonu kullanılmakta ve şehirlerde büyük reklam TV’leri
yer almaktadır. Sherlock abisi Mycroft gibi gözlem gücü yüksek kanun adamıdır.
Abisi gibi devlete bağlı değil, özel dedektif olarak olayları çözer. Aldığı
davalarda çok seçicidir. Onda düşünce, mantık ve detay sistematik bir şekilde
ilerlemiştir. Aseksüel bir kişiliği bulunmakta ve birçok insansı duyguya anlam
verememektedir. Ortada çözülecek bir dava ya da aklını kurcalayan bir olay
olmadıkça, düşünce gücüden kaçmak için uyarıcı kullanır. Çünkü zihni onu rahat
bıkamamaktadır. Normalde de pipo, puro, sigara tüketir. Sürekli sorgulayan
zihni bazen aşırıya kaçacak kadar ileriye gider. Mentalist özellik gösterir.
"Kanunun diğer yanında yer alsaydım
en başarılı suçlu olurdum" diyecek kadar mütevazıdir. Kendisinden
başka tek bir kişinin zihin yapısına ve kendisine hayrandır; İrene Adler. Onun
fotoğrafını saklamaktadır. Kendisini, Kasım 2015’te İngiltere Kraliçesi
tarafından "Britanya İmparatorluğu Onursal Mükemmeliyet Önderliği"
nişanına layık görülen Benedict
Cumberbatch oynamakta. Ev arkadaşı aynı zamanda tek ve en yakın dostu
Askeriyeden emekli Dr. John Watson’dur. Dr. Watson’ısa bizim bildiğimiz sevimli
Hobbit Martin Freeman canlandırmaktadır.
Bir anekdota göre (dikkat spoiler içerir) Sir Doyle boş zamanlarında kendini iyi hissetmek
için yazmaya başladığı Sherlock Holmes’ü daha sonraları devam ettirmek
istememiş ve yazmaya zaman ayıramayacağını söyleyip,
yayınlamamaları için basım evlerinden yüksek rakamlar talep etmiştir. Fakat bu
planı başarısız olmuş basım evleri daha fazlasını ödemiştir. O da Sherlock’tan
kurtulmanın yolu olarak onu "Son Dava" hikâyesinde öldürmekte
bulmuştur. Kendisini haklı göstermek adına Sherlock’un karşısına en az onun
kadar zeki lakin kötü versiyonunu koymuştur. Bu kötü versiyonun adı Moriarty’dir. Sherlock böylesine güç bir
düşmanı yenebilmek için Moriarty ile birlikte şelaleden aşağıya düşecek ve
ölecektir. Fakat bu ölüm İngiliz hayranlarca günlerce sokaklarda protesto
edilince Sherlock’u küçük akıl oyunları ile kurtulduğunu söyleyecek ve yeniden
canlandıracaktır. Yazar bu öldürme amacına ancak I.Dünya savaşında
ulaşabilmiştir.
Böylesine bir kahramanı daha o dönem insanı bile kaybetmeyi
göze alamazken 21.yy’da büyük bir Sherlocked fan kitlesinin bulunması eserin
kalitesini göstermektedir. Günümüzde farklı farklı yayın evlerinden çıkan
baskıları, dizileri ve film sektöründeki sayısız farklı yorumları
azımsanmayacak ölçüde değerlidir. Film konusunda da favorim IMDb de 7,6 yı
kucaklayan Robert Downey Jr. versiyonudur. İzlemenizi tavsiye ederim.
http://dizimag.co/sherlock/4-sezon-00-bolum-izle-dizi.html
MUTLU YILLAR
kaynakça:
*http://www.gazetevatan.com/sherlock-holmes-un-gizemi-cozuldu-kayip-film-bulundu-684008-editorun-secimi/
Yorumlar
Yorum Gönder