TANZİMAT GAZETECİLİĞİ
            Bu çalışmamda sizlere Tanzimat Döneminde çıkarılan gazeteler hakkında genel bilgiler vereceğim. Bu çalışma genelden özele doğru işlenmiş bir çalışmadır. Okuyucuya önce Tanzimat dönemi hakkında, arından gazetecilik hakkında, daha sonra ise Tanzimat Döneminde çıkan gazeteler hakkında bilgi vermiştir. Çalışmada çeşitli grafikler ve resimler kullanarak konuya görsel olarak ta destek verilmiştir. 

TANZİMAT'A DOĞRU ATILAN İLK ADIMLAR
Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Fransa'ya Osmanlı devleti yardım etmiştir. Böylelikle Türk-Fransız dostluğu başlamış ve Fransız kültürünün Osmanlıda yayılmasına neden oluşturmuştur.
Abdülmecit döneminde Mustafa Reşit Paşa'nın Gülhane Park'ında okuduğu ''Tanzimat Fermanı''(3 Kasım 1839'da) ile siyasi hayatımızda, sosyal hayatımızda ve bu dönemde batının etkisinde kalan edebiyatımıza da yeni bir dönem başlatmıştır. Bu ferman, Avrupa’daki gelişmişliğin Osmanlıya da girmesi içeriklidir. Bu Yenilikler; genel olarak siyaset, idare ve eğitim alanlarındadır.
Tanzimat Edebiyatı, hazırlık dönemi Tanzimat Fermanının okunmasından (1839) Tercüman-ı Ahval gazetesinde “Şair Evlenmesi” adlı oyunun yayınlanmasına kadar sürmüştür. Şinasi'nin Tercüman-ı Ahval gazetesini çıkarmasıyla Tanzimat edebiyatı resmi olarak başlamıştır.
Tanzimat ile birlikte batıdan birçok düzyazı (nesir) türü (tiyatro, gazete, roman, çeviri vb.) edebiyatımıza girmiştir. Bu dönem yazarları edebiyat ile halkı eğitmeyi ve halka yapılan zulümleri (baskıları) ortadan kaldırmayı amaçlamışlardır. Eserlerini yalın dil ile yazılmışlardır (amaç; halkı bilinçlendirmek olduğundan eserler herkesçe anlaşılabilir olması gerekir). Konu olarak vatan sevgisi, millet sevgisi, hürriyet kavramı ve halk kavramı işlenmiştir.
SARAY GÖZÜYLE GAZETE
Her yönetici ülkesinin yönetimini sıkıca elinde tutmak ister. Bunun için dış ülkelerle de politik bir ilişki yaşar. Diğer ülkelerin gözünde prestij kaybetmemek için de dönemin teknolojisinden bihaber olmak istemezler. Hükümdarlar o dönemde göz önünde olan tüm bilimsel ve teknolojik çalışmaların özünün anlaşılıp kendi kültürüyle harmanlamak ve ortaya güzel bir ürün çıkarmak ister.
İşte bu yüzden Abdülmecit halkına söyleyeceği, öğreteceği, anlatacağı şeyleri gazete ile aktaracaktır. Hem bu sayede yaptıklarını ve yapacaklarını önce kendi halkında daha sonra da Avrupalılara bu sayede duyurmuş olacaktır. Tüm bu çalışmalar Hükümdarın atalarına ve halkına olan sorumluluğuna önem verdiğini göstermektedir.
TANZİMAT GAZETECİLİĞİ
Gazeteler her gün milyarlarca insanın okuyup üzerinde tartıştıkları yerel ya da ulusal haberlerin içinde bulunduğu yazıların toplandığı ve yayınlandığı yerlerdir. Yani gazete toplumun kimliğini ortaya koyabilen yegâne kültür öğesidir.
Matbaa Osmanlı’ya ilk defa 15. Yüzyılda Ermeni, Yahudi ve Rumlar tarafından getirilmiş İbrahim Müteferrika (1729) ilk Türkçe kitabı basmasıyla geliştirilmeye başlamıştır. Matbaanın en büyük adımı da gazete ile olmuştur. Çünkü gazete kitaba göre daha ucuz ve ticari sahası daha büyük bir özelliğe sahipti. Daha kısa sürede satılması, yerine yenisinin basılması ve sürekli devamının olması da cabasıydı. Bu dönemde halkın anlayabileceği derecede yalın bir dilde yazılıp basılan gazeteler ile büyük bir başarı sağlandı.
Tanzimat döneminde düşünce, bilgi ya da fikrin kamuoyuna duyurulması için gazetelerden daha iyi bir araç yoktu. Birçok kişinin fikirlerini belirtmesi yüzünden her ne kadar kısa süreli sürdürülmüş olsalar da o dönemde insanların birçok konuda bilgilendirmiştir ve böylelikle istenilen amaca da ulaşılmıştır.
O dönemde gazete bilginin kendisidir. Bu dönemde gazete okumayan kişiler toplum tarafından cahil kimseler olarak nitelendirilmiştir. Gazetenin her kesime hitap etmesi amaçlanmıştır.
Gazeteler halkı bilgilendirmenin yanı sıra birçok yeni edebi türlünde (Makale, fıkra, haber, röportaj, sohbet, mülakat, anı, gezi, şiir, inceleme vb.) edebiyatımıza girmesinde ve gelişmesinde etkili olmuşlardır.
Bu dönem gazetelerinin iki görevi vardır. Birincisi Padişahın isteklerini ve görüşlerini halka iletmektir. İkincisi ise halkı, siyasi ve gündemdeki olaylar hakkında bilgilendirmektir. Bu yüzden gazetelerde ikiye ayrılmıştır:
  1. Resmi Gazeteler
  2. Özel Gazeteler
Resmi gazeteler, Padişahın yurt içinde kamuoyu oluşturması, imparatorluktaki gelişmeleri ve değişiklikleri batı dünyasına duyurmak, resmi duyuruların ve kabul edilen yasaların halk tarafından duyulmasını (öğrenilmesini) sağlamak için çıkarılmıştır. Makale içerikleri devletin görüşleri doğrultusundadır.
Özel gazeteler, devletten bağımsız kişilerce çıkarılan, fertlerin düşünce ve ihtiyaçlarını belirtmesinde etkili olan ve haberi ön plana çıkaran gazetelerdir. Bir övgü gazetesi değil, düşünce ve tartışma gazetesidir. Bu tür gazetelerde toplumdaki aksaklıklar ön plana çıkarılmış ve siyasi eleştiriler yapılmıştır.

TANZİMAT DÖNEMİNDE ÇIKARILAN GAZETELER

1-TAKVİM-İ VEKÂYİ ( 1831-1922) (Olayların Takvimi)
II Mahmut şüphesiz ki III. Selimin ilk adımı olan devlet düzenlemelerine devam etmiş kendisi de reformlarını genişletip bunu hem halkına hem de yabancı ülkelere duyurmak istemiştir. Bu sebeple Takvim-i Vekayi o dönemde Avrupa’da çıkan birçok gazetenin incelenmesi sonucu ortaya çıkmış bir gazetedir. İsmi özel olarak seçilmiştir. Nedeni de iminin ve anlamının dikkat çekici, etkileyici olma özelliği sonucunda gazetenin ciddiliğini arttırmasıdır. Bu ilk Türkçe gazetenin ismini de II. Mahmut koymuştur.
            Haftalık olarak çıkarılmış olan bu resmi gazetenin içeriğinde devletin ve yahut padişahın resmi bildirileri, iç ve dış haberler gibi resmi konular yer almıştır. Üç kez çeşitli sebeplerden dolayı yayına ara verilmiştir. Cumhuriyet döneminde Ceride-i resmiye adı ile yayınlana devam etmiştir.
            Başyazarlığını Esat Efendi yapmıştır. İlk çıktığında sadece iki yaprak (dört sayfa) olan bu gazete daha sonra istikrarla büyümüş ve otuz iki sayfaya kadar çıkmıştır. İlk senelerde abone kaydı ile basım yapılıp satılırdı. Bu gazete ile ülkede kamuoyu oluşturmak hedeflenmiştir.
Gazetenin içeriğinde padişahın ziyaretleri, askerlik, iç isyanların bastırılması, padişahın çıkardığı hükümler ve Avrupa’daki bilimsel gelişmeler yer almıştır. Arapça (Takvimü’l- Vekayi), Ermenice (Lro Kir), Farsça (Takvim-i Vekayi), Fransızca (Moniteur Ottoman) ve Rumca (Otomanikos Minitor) dillerinde basılmıştır. Bu gazetelerin içerikleri farklılık göstermiştir. Yani Takvim-i Vekayi birebir çevrilmemiş sadece ortak hususlar birebir çevrilip geri kalan kısımlar kendi okuyucu kitlesine göre şekil almıştır.
Resmi ilanlar, yurt içi ve yurt dışındaki haberler, askerlik konuları, resmi atamalar, ödüllendirmeler ve ticaret olmak üzere altı bölümden oluşurdu. Bu ilk gazete denemesi okuyucu yönünden yüzeysel kalmış büyük oranda memur kesimi ve az sayıda okur-yazar tarafından tercih edilmiştir.
2-CERİDE-İ HAVADİS( 1840-1864) (Olayların Gazetesi)
William Churchill adında bir İngiliz tarafından çıkarılan bu yarı resmi gazete, ilk başlarda devletten hiç yardım almadan basılmış olduğundan ilk özel gazete diye anımsansa da daha sonra fazla talep olmayınca devletten para yardımı alınmasıyla bu özel gazete niteliğini yitirip yarı resmi gazete niteliği kazanmıştır. Devletten para yardımı aldığı için devletin görüşleri doğrultusunda yayın yapmıştır. Bu dönemde ülkenin vilayetlere bölünmesiyle yerel gazetecilik önem kazanmıştır.
Dış ülkelerdeki muhabirler sayesinde diğer ülkelerden haberler yayınlamış böylece seçkin zümre tarafından rağbet görmüştür. Bu gazeteye İskenderiye’den haber gönderen bir muhabir Türk basım tarihinin ilk muhabiri olarak nitelendirilmiş tarihte bu şekilde yerini almıştır.
Aynı zamanda Kırım Savaşı sırasında cepheden aldığı son gelişme haberleriyle okuyucu kitlesi artmıştır. Ayrıca bu dönemde ek ilaveler de yayımlanmıştır. Günlük hayatta ihtiyaç duyulabilecek pratik bilgiler de gazetenin bir köşesinde verilmiştir. İlk başlarda ağır bir dil kullanılsa da zamanla bu dil yumuşamış sade ve kısa cümlelere dönüşmüştür. Şinasi gibi birçok önemli yazarın çıraklığı da bu gazetede geçmiştir.
İçeriğinde ilme, ahlaka, edebiyata yer vermiştir. Bununla birlikte gazetenin asıl amacı halkı yanına çekerek İngilizlerin çıkarı doğrultusunda ekonomik ve siyasi çıkar sağlamaktı. Nitekim bu dönemde İngiliz asılı yöneticiler (örneğin, İngiliz elçiliği yapan David Urguhard) Osmanlı hükümetinden öğrendiği tüm bilgileri İngiliz Kraliyetine rapor da etmişlerdir.
Bu gazete ilk başta sadece haber içerikliydi. Daha sonra Avrupa gazetelerinden alınan magazin türü haberler, ahlak, vatan sevgisi le ilgili makaleler bu gazetede yayınlanmıştır. İlk kez bu gazete ilanlara yer vermiştir. İlk ölüm ilanları bu gazetede yer almıştır. Bu ikinci Türkçe gazetenin Fransızca, Ermenice, Rumca, Arapça nüshaları da basılmıştır.
3- TERCÜMAN-I AHVAL(1860-1866) (Durumların Tercümanı)
Agâh Efendi ve Şinasi (24. Sayıya kadar) tarafından çıkarılan bu gazete ilk özel Türkçe gazetedir. Bu gazete Tanzimat edebiyatının başlangıcı sayılmıştır. Bu gazete ilk özel (bağımsız) gazete olmasından dolayı gazetecilik yönünden, Tanzimat edebiyatını başlatmasından dolayı ise edebiyat yönünden çok önemli bir yere sahiptir.
Özel bir gazete olduğu için övgü gazetesi kesinlikle olmamıştır. Düşünme ve olayları eleştirme gazetesi olduğundan halkın sorunlarını da dile getirmiştir. Tefrika ilk bu gazetede yer almıştır. Bu sebeple ilk kez edebi eserlerin yayımlandığı gazetedir. İlk yazılı tiyatro olan Şinasi'nin Şair Evlenmesi de (1860) tefrikalar ( bölüm bölüm ayırıp her gün bir kısmını yayınlamak. ''Devamı yarın'' gibi ) şekline yayınlamıştır. Resmi konuların yanı sıra halkın sorunları dile getirilmiş, okuyucu mektuplarına ve ansiklopedik bilgilere de zaman zaman yer verilmiştir.
            Döneminde çıkan Ceride-i Havadis ile rekabet edebilmek için haftalık yayımlanan gazete sayısını arttırdı. Şinasi, Türk edebiyatının ilk makalesi (ilk imzalı başyazı) olan Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi’ni çıkardığı bu gazetede yazmıştır. Mukaddimede bu gazetenin düşünce ve tartışma gazetesi olacağını belirtmiş. Halka, iç ve dış haberlerden haberdar etmek ve sade bir dil kullanmak gibi hedeflerinin olduğunu belirtmiştir. Haberlere yorum katmış; resmi ve özel ilanlara yer vermiştir. Yabancı gazetelerden çeviriler yapmış; gerektiği zamanlarda o gazeteleri kaynak olarak göstermiştir.
Bununla beraber döneme damgasını vurmuş olan Ahmed Vefik Paşa ve Ziya Paşa da bu gazetede görev almıştır. Ayrıca bu gazete Türk basın tarihinde ilk defa eğitim sistemine karşı yapılan eleştiri yüzünden, hükümet tarafından bir süreliğine (yaklaşık iki hafta) kapatılan gazete olma özelliği taşır.

4- TASVİR-İ EFKÂR( 1862- 1949) (Fikirlerin Tasviri)
Şinasi’nin tek başına çıkardığı bir gazetedir. İlk sayıdaki giriş bölümünde gazetenin amacının haber vermek, halkın kendi özgürlüğü için düşünmeyi, kendi sorunları üzerinde durmayı, öğretmek olduğu belirtilmiştir. Hem aydın hem halkın yani tüm tebaanın ortak bir noktada buluşabilmesi için sadece bir Türkçe kullanılmıştır. Gazete sadece olayları anlatmakla kalmamış düşünce ve edebiyat gazetesi olarak ta işlem görmüştür. Padişaha hiç övgü yağdırmamıştır. Hatta padişahın tahta çıkış merasimlerinde bile özel sütunlarla gazeteyi basmamıştır. Parlamenter sistemi savunan Şinasi Avrupa’dan çevirdiği makaleleri de gazetesinde yayınlamıştır.
Şinasi halkın eğitimi için okumanın önemini savunmuş gazetesinde eğitimle ilgili olan ilanları ücretsiz basmıştır. Günlük haberlerle birlikte çevirilere, tercümelere ve edebi yazılara da yer verilmiştir. Ayrıca okuyucuların mektuplarını ve fikirlerini gazetede yayınlamışlardır. Gazetedeki haberleri ikiye ayırıp ülke içindeki haberler için Havadis-i Dâhiliye, ülke dışındaki haberler için Havadis-i Hariciye başlığıyla haberleri yayınlamıştır.
Namık Kemal’de yazdığı ilk makalelerini bu gazetede yayımlamıştır. Şinasi'den sonra gazetenin başına Namık Kemal geçmiştir. Şinasi’nin bu gazeteyle ilgili planladığı ama yapamadığı bi çok şeyi Namık Kemal gerçekleştirmiştir. Bu gazetede hak, hürriyet gibi kavramları kullanmaya başlamıştır. Namık Kemal de Avrupa ya gidince gazetenin başına Recaizade Mahmut Ekrem geçmiştir. 1910 yılında ismi değiştirilip “Yeni Tasvir-i Efkâr” adıyla Ebüzziya Tevfik tarafından yayın hayatına devam etti. Birçok kez kapanıp açılan gazete en son 1945 yılında  Cihat Baban tarafından  Tasvir adıyla çıkarıldı. 1949 yılında da gazete kapandı.
5-AYİNE-İ VATAN (1866)
Mehmet Ali Bey tarafından çıkarılan ilk resimli gazetedir. Daha sonra İstanbul adıyla yayıma devam etmiştir.
6-MUHBİR GAZETESİ (1866-1868)
            Ali Suavi tarafından yayımlanmaya başlamıştır. Gazetede yayımladığı bir makalede bu gazeteyle dili sadeleştirdiğini, özgürlük, hak, hukuk gibi kişisel ve toplumsal meselelere değindiğini söyler. Türkçe, Fransızca, Arapça, Almanca, İngilizce, İbranice olmak üzere altı dilde basılıyordu.
Gazetede iç ve dış haberlerin yanı sıra politikadan da bahsediliyordu. Hükümete olan sert eleştirileri yüzünden birçok olay olmuş gazete kapanmıştır. Hükümetten sansür yiyince Londra’da Le Mukhbir ismiyle basıma devam edilmiştir. 1868 yılından son baskıyı yaptı. Muhbir de bulunan politika köşesi daha ileriki yıllarda toplanıp kitap halinde basıldı. 
7-HÜRRİYET GAZETESİ (1868-1869)
            Namık Kemal ve Ziya Paşa’nın Londra’da çıkardıkları gazetedir. Daha sonra Namık Kemal gazeteden ayrılıp (Altmış üçüncü sayıdan sonra) ülkesine döndü. Ondan iki sene sonra da Ziya Paşa ülkeye geri dönmesi ile gazete resmi olarak kapandı.  
8-TERAKKİ GAZETESİ (1868)
            Bayanlar için basılan özel bir gazetedir. Yanında mizah eki de vardı. Ali Raşid ve Filip Efendi tarafından çıkarılmıştı.
9-MÜMEYYİZ GAZETESİ (1869)
            Sıtkı Efendi tarafından çıkarılmıştır. Batılı eğitimi halk içinde sindirmeyi planlamış bir gazetedir. Öyle ki haftada beş gün yayın vermesine karşın sadece çocuklar için ayrılmış özel bir eki de vardı. Bu çocuklar için ayrılmış ekte batılı ve çağdaş eğitim bilgisi veriliyordu. Böylece devrin biliminden haberdar olan çocukların toplumu güçlendirmesi hedefleniyordu.
10-İBRET GAZETESİ (1870-1873)
            İlk iki sene doğru düzgün yayın veremeyen bu gazete 1872 yılında Ahmet Mithat Efendi tarafından kiralanmasıyla hayata geçmiştir. Ahmet Mithat Efendi kendisine güçlü bir ordu kurmuştur. Bu gazeteci ordusunun başyazarı Namık Kemal’di.
            Zamanla çok satan bu gazete “Vatan Yahut Silistire” adlı tiyatro metninin yayınlanması ve ardından gelişen halk ayaklanması gibi olaylar yüzünden 1873 yılında kapatılmıştır. Bu olaylar çerçevesinde Ahmet Mithat Efendi Rodos adasına sürgüne yollanmıştır. Gelişen bu olaylar sonucunda gazetenin halk üzerindeki etkisi bir kez daha gözler önüne serilmiştir. İlk defa bir gazetede özgürlükçü düşünceler bu denli savunulmuştur.
11-MUSAVVER GAZETESİ (1872)
            Fotoğraflı basılan ve içeriğinde tercümeler olan ilk gazete olması nedeniyle önemlidir.
12-TERCÜMAN-I HAKİKAT( 1878-1912)
            Kurup yöneten Ahmet Mithat’tır. Halk için bir mektep vazifesi görmüştür. Ahmet Mithat yazdığı 50’den fazla roman, ilmi kitap,  batı klasikleri, telif romanlar, on dört ciltlik Avrupa Tarihi, üç ciltlik Dünya Tarihi serileri gazetede yayımlandı.
Ahmet Mithat Efendinin damadı Muallim Naci de gazetede çalışmaya başlamış ve bir edebi ilave eklemiştir. Bu edebi ilavede birçok roman tefrika edilmiştir. Bu ilave ciddi ve tertipli bir edebiyat mecmuasıydı. Döneminin genç yazarlarına kapılarını açmış, onları yetiştirmiştir.   (Ahmet Rasim, Ahmet Cevdet, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Halide Edip Adıvar, Ahmet İhsan Tokgöz, Hüseyin Cahit Yalçın gibi.) Batı dünyasının ilmini, bilimini, kültürünü aktarırken dönemin sanat akımlarını (romantizm, natüralizm, realizm) halka tanıtmıştır.
            Gazetenin çocuklar için çıkardığı bir ilavesi daha vardı. Ayrıca bu gazetede şehit aileleri ve yetimler adına bağış toplanırdı. Devrin en uzun ömürlü gazetesi olmuş hatta Ahmet Mithat’ın ölümünden sonra Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar yayımlanmıştır.
13-TERCÜMAN GAZETESİ (1883-1918)
Gaspıralı İbrahim Bey tarafından, Kırımda, Türkçe – Rusça olarak yayımlanmıştır. Genel olarak kırımdaki Türkler için basılmıştır. Bun yanında Rusça baskıları da olmuştur. Bu Rusça gazete baskılarında Gaspıralı Türk birlikteliği (Türklerin ortak bir kültüre ve teknolojiye sahip olmasını istediğinden) düşüncesi ile yayımladığı bazı makaleleri yumuşatmıştır. Böylece Rus baskısından da sansür yememiştir.
            Gazete Gaspıralı’nın ölümünden sonra çocukları tarafından çıkarılmaya devam etmiş 1918 yılında da tamamen kapatılmıştır. Bu dönem içerisinde gazete birçok fayda sağlamıştır. Bu faydaların başında Gaspıralı’nın çalıştığı ve sonunda büyük ölçüde başarılı olduğu ortak bir edebi dil mevzusu vardır. Gazete melez bir Türkçe ile değil Türkiye Türkçesi ile yayımlanmıştır. Eğitim öğretim faaliyetleri, okuma kursları gibi birçok eğitim alanında bilgiyi gazetede basmıştır.
14-MİZAN GAZETESİ (1886-1890)
 
            Adı çıkardığı gazeteyle anılan (Mizancı) Murat Bey bu gazetede iç ve dış politika, ekonomi,  eğitim, maliye gibi konulara yer vermiştir. Sade dili sayesinde halk tarafından çokça tercih edilmiştir.
15-İKDAM GAZETESİ  (1894-1928)
            Ahmet Cevdet (Daha önceden Tarik, Tercüman-ı Hakikat, Takvim-i Vekayi, Sabah, Saadet gazetelerinde çalıştığından bu konuda deneyime sahiptir) tarafından kurulmuş bir gazetedir. Bu günlük gazete devrin padişahı Abdülhamit tarafından gazetenin siyasi nitelikte (“siyasi Türk gazetesi” olarak nitelemiştir) olması sebebiyle birkaç defa kapatılmıştır.
Bu siyasi niteliğini yanında edebiyat ve fikir yazıları da sütunlarında yer bulmuştur. Yani kısaca ikdam gazetesi ilmi, siyasi, edebi, fenni, ziraat, sağlık ve güzel sanatlarla ilgili haberlerin verildiği bir gazete niteliği taşımıştır. Meşrutiyetin ilanı ile ilgili resmi bildiriyi yayınlayan ve bu bildiri için büyük reklam yapan gazete uzun süreden sonra ilk kez sansür yemeden basılmıştır.
            Bu gazetede Ahmet Cevdet’le birlikte Türk edebiyatının önemli isimlerinden olan Ahmet Rasim, Cenab Şahabeddin, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Halit Ziya Uşaklıgil, Sami Paşazade Sezai, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Necib Asım, Şinasi Hikmet, Teodor Kasap ve Hüseyin Cahit de çalışmaktaydı.
O dönemde Sabah Gazetesi sahibi olan Mihran Efendi ile birlikte Ahmet Cevdet, II. Meşrutiyet'in ilan edildiği 24 Temmuz 1908 akşamı, gazetede basılan makaleleri denetlemeye gelen sansür memurlarını kovmuştu. Bu olay, 24 Temmuz Gazeteciler Bayramı’nın ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Avrupa’da özellikle Almanya ve Fransa’da olan havadislerden haberdar olmak için o ülkelere muhabir gönderilmiş onlardan sağlanan bilgiler gazetede basılmıştır. Gazete üç ana başlığa ayrılmıştır. Bu başlıklar; haberler, yazılar, ilanlardır. Halkı bilgilendirmenin yanı sıra halkın isteklerini dile getiren bir kurum olmuştur. Her seviyede insana hitap edebilecek düzeyde güçlü bir gazetedir. O dönemin iç ve dış yazarlarının eserlerini bünyesine almış bir gazetedir.
1 Aralık 1928 dan itibaren de Latin harfleriyle basılmıştır. Ayrıca bu gazeteyle ilgili daha ayrıntılı bilgiye Müzeyyen Buttanrı’ya ait olan “İkdam Gazetesinin Kültür Hayatımızdaki Yeri, Şekil ve İçerik Özellikleri (1894-1900)” adlı makaleden ulaşılabilmektedir.
Bu gazetelerin yanında birçok gazete daha yayınlanmıştır;
 İbret: Namık Kemal (1871), Diyojen: ilk mizahi dergi, Teodor Kasap (1870), Devir: Ahmet Mithat (1872) Bedir: Ahmet Mithat (1872), Hadika: Namık Kemal (1872), Sıraç: Ahmet Mithat (1873), Basiret: Namık Kemal ve Ziya Paşa (1869), Sabah: Şemsettin Sami (1876), Vakit: Ahmet Mithat (1875) vs.
Sonuç olarak, Tanzimat ile birlikte Batıdan alınan edebi türler edebiyatımıza başarıyla uygulanmıştır. Basın ve yayın hayatının ilk adımları bu dönemde atılmıştır. Birçok yenilik gazete ile beraber sosyal, kültürel, edebi tarihimize yansımıştır.  Tüm gazeteler birbirini basamak olarak kullanmıştır. Hepsi bir öncekinden daha faydalı olmayı hedeflemiştir. Tasvir-i Efkar, Tercüman-ı Hakikat, Mizan vb. gazeteler ile halkın okuma alışkanlığı iyice armış, gazetenin önemi anlaşılmıştır. Halk artık kendi duygu ve düşüncesinin önemini anlamaya başlamıştır. Fikir özgürlüğü bu dönemde hız kazanmış halkın eğitimine önem verilmiştir.

KAYNAKÇA:
http://www.edebiyatekibi.com(http://www.edebiyatekibi.com/index.php?option=com_content&task=view&id=16&Itemid=28) (Erişim:19.12.2012)
http://www.edebiyatogretmeni.net(http://www.edebiyatogretmeni.net/tanzimat_gazeteciligi.htm) (Erişim:19.12.2012)
http://www.obarsiv.com(http://www.obarsiv.com/kutuphane_bulteni/mart09/01.html) (Erişim:20.12.2012)
http://tr.wikipedia.org/(http://tr.wikipedia.org/wiki/Tasvir-i_Efk%C3%A2r) (Erişim:23.12.2012)
http://www.belgeler.com(http://www.belgeler.com/blg/13v6/mizan-gazetesi-inceleme-tahlili-fihrist-seme-yazilar-birinci-stanbul-dnemi-1-159-sayilar-investigations-of-the-newspaper-of-mizan-index-and-selected-articles) (Erişim:23.12.2012)
http://tr.wikipedia.org (http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0kdam) (Erişim:23.12.2012)
‘Takvim-i Vekayi’, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, İstanbul, 1994. s. 200-201
‘Tercüman’, İslam Ansiklopedisi, Cilt 40, Türkiye Diyanet Vakfı, İstabul, 2011. s. 492-494
‘Tercüman-ı Ahval’, İslam Ansiklopedisi, Cilt 40, Türkiye Diyanet Vakfı, İstabul, 2011. s.495-497
‘Tercüman-ı Hakikat’, İslam Ansiklopedisi, Cilt 40, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul, 2011. s.497-498
‘Takvim-i Vekayi’, Türk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi, Devirler/İsimler/Eserler/Terimler, Dergâh Yayınları, Cilt 8, İstanbul, 1977-1998. s.208-212
AKYÜZ, Kenan. Modern Türk Edebiyatının Ana Çizgileri, İnkılap Kitabevi, 18. Baskı
KORKMAZ, Ramazan. Yeni Türk Edebiyatı 1839-2000 El Kitabı, Grafiker Yayınları, 6. Baskı, Ankara, 2011
TANPINAR, Ahmet Hamdi. 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi, Yapı Kredi Yayınları, 8. Baskı, İstanbul, 2010
BUTTANRI, Müzeyyen. “İkdam Gazetesinin Kültür Hayatımızdaki Yeri, Şekil ve İçerik Özellikleri(1894-1900)”, Osman Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:4 Sayı:1, 2013, s.78-97.
ŞAHİN, Veysel. Namık Kemal'in Mektuplarında “Şiir, Tiyatro ve Gazete” Üzerine Tenkitler”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları 214 Dergisi, 2010 Güz (13), s.1-18

BUDAK, Ali. “Fransız Devrimi’nin Osmanlı’ya Armağanı: Gazete Türk Basınının Doğuşu” (http://www.turkishstudies.net/Makaleler/1305763541_36Budak%20Ali_S-663-681.pdf)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şinasi'nin "Münacaat" şiirinin beyitleri ve açıklamaları

MÜNACAT ŞİİRİNİN ÇEVİRİSİ

DİRSE HAN OĞLU BOĞAÇ HAN DESTANINDAKİ MOTİFLER