Dedekorkut Analizi ve Epizot Şeklinde Özeti
DİRSE
HAN OĞLU BOĞAÇ HAN DESTANINI BEYAN EDER HANIM BEY
1.Karakterler
Bayındır
Han: Kuralcı bir liderdir. Oğuzların üremesi ve bu
şekilde nüfuz ile güçlenmesini planlamaktadır. Yiğitliği ve mertliği sever.
Boğaç Han’ı bu sebeplerle ödüllendirecektir.
Dirse
Han: İyi niyetli ve karısına saygılı biridir. Sevecen bir
eştir. Karısına danışır, onun fikrine önem verir. Saf yapısı yüzünden
yiğitlerine inanır. Fakat namert olduklarını sonra anlayacaktır. Hata yapar ve
oğlunu öldürmeye kıyamasa da yaralayıp bırakır.
Dirse
Han’ın Hatunu: İyi niyetlidir. Çocuğu olması için ritüellere
inanır. Kadına verilen önemle dikkatleri üzerine çeker. Kocası kendisine
danışır. Yiğittir oğlunu aramaya çıkar. O oğlunun ve eşinin hayatını kurtarır.
İyileştiricidir. Güçlü bir kişiliği vardır. Zekidir; kırk namerdin planını
bozar ve ölümle cezalanmalarına vesile olur.
Boğaç
Han: Güçlüdür. Çocuk yaşta boğayı devirir. Başarılıdır,
hırslıdır ve yiğittir. Bağışlayıcı özelliği ile ön planadır. Aile kavramına
önem verir. Anne sözünün değerini bilir.
Kırk
yiğit (namert): Kötüdür, fesattır, kıskançtır ve haindir.
Babayı oğula düşman ederler. Kendi fesatlıklarının cezasını çekerler.
Kırk ince belli kız:
Yiğittir. Hanımlarının yanında ona yardımcı olurlar.
2.Özet
Bayındır Han her sene bir kez Oğuz beylerine ziyafet verir.
Bu ziyafeti tertip ederken misafirlerini üç guruba ayırır. Hiç çocuğu olmayanın
kara otağa, kızı olanın kızıl otağa, oğlu olanın ak otağa oturmasını emreder.
Dirse Han’ın hiç çocuğu yoktur ve kırk yiğidiyle ziyafete katılır. Kara otağa
oturtulur. Kara otağın manasını öğrenen Dirse Han ziyafeti terk eder ve
üzüntüsünü karısıyla paylaşır. Ona danışır. Karısı çocuğun olabilmesi için bazı
şartların yerine getirilmesi gerektiğini söyler. Dirse Han bu şartları yerine
getirir. Karısı hamile kalır. Oğlu doğar. On beş yaşına bastığında babasının
ordusuna katılır. Dirse Han’ın oğlu Bayındır Hanın güçlü boğasını meydanda
yener. Dede Korkut çocuğa Boğaç adını verir. Sonrasında babasından oğlu için
taht, at, deve, cübbe, beylik vermesini ister. Dirse Han oğluna bunların
hepsini sunar. Kırk yiğit bu durumu kıskanır babayı oğluna karşı düşman eder. Dirse
Han kırk yiğidi ve oğluyla ava gider. Kırk yiğit plan yapar. Boğaç’a babasına
hünerlerini göstermesi için tembih ederlerken, Dirse Han’a oğlunun onu
öldüreceği yalanını söylerler. Dirse Han oğlunu ok ile vurur. Dirse Han’ın
karısı ilk av için ziyafet hazırlamaktadır. Kötü haberi alır. Oğlunu aramaya
kırk ince belli kızla çıkar. Oğlunu bulur iyileştirir. Dirse Han oğlunun
öldüğünü sanır. Kırk yiğit Boğaç Han’ın ölmediğini öğrenir. Dirse Han tüm planı
anlayıp Kırk yiğidini öldürmeden önce yiğitler plan yapar ve Dirse Han’ı
yakalarlar. Dirse Han’ın karısı durumu öğrenir. Oğlunu yüreklendirir ve
babasını kurtarmasını ister. Boğaç Han babasını kurtarır. Bayındır Han, Boğaç
Han’a beylik verir. Dede Korkut çıkar ve duasını eder.
3.Ana Fikir: Sonunda
ölüm riski dahi olsa aile sevgisi her şeyden önemlidir.
SALUR KAZANIN EVİNİN YAĞMALANDIĞI DESTANI BEYAN EDER
1.Karakterler
Salur Kazan: Savaşçı
ve av meraklısı biridir. Ailesi için savaşır. Ünü ve şöhreti için bir ara
çobandan çekinse de onun yiğitliğini takdir eder.
Salur Kazanın karısı Burla Hatun: Zeki biridir. Şökli Melikin planını alt etmiştir. Namuslu bir
kadındır. Namusu için oğlunun ölümünü göze almıştır.
Salur Kazanın oğlu Uruz: Merttir.
Ölümden korkmaz. Babasının adı kötü anılmaması için ölmeyi seçecek kadar
cesurdur.
Karacık Çobanı: Yiğittir,
korkusuzdur, güçlüdür. Ailesinin öcünü alır. Sadık biridir. Hem yurdunu hem
Salur kazana bağlılığını satmaz. Bunlar için savaşır.
Kırk ince belli kız:
Yiğittir. Hanımlarının yanında ona yardımcı olurlar.
Şökli Melik: Kötüdür.
Korkaktır. Salur Kazan yokken saldırmayı seçecek kadar zayıftır. Salur Kazandan
her türlü fenalığı yapacak kadar çok nefret etmektedir. Nihayetinde Salur Kazan
ile karşı karşıya geldiğinde yenilecektir.
2.Özet
Salur Kazan şölen sırasında sarhoş olur ve ava çıkmak ister.
Üç yüz yiğidi ve oğlu Uruz’u yurdunda bırakır ve ava çıkar. Kötü niyetli
kimseler düşmanı Şökli Melik’e bu bilgiyi verir. Kazan’ın yokluğunu fırsat
bilen düşmanlar yurda saldırır. Her tarafa zarar verip Salur Kazanın karısı
Burla’yı, oğlu Uruz’u ve annesini kaçırırlar. Kâfirler Şökli Melik’ten ödül
ister. Şökli Melik, Karacık Çobanının koyunlarını onara ödül olarak
yağmalamalarına izin verir. Karacık Çobanı ile kâfirler savaşır. Kâfirler
çobanın yiğitliğinden ve üstünlüğünden korkup kaçar. Çoban kendi ölülerini
defneder, hainleri yakar ve külünü yarasına basıp Salur Kazan’ın geri gelmesini
ister. Salur Kazan kâbus görür. Kâbusunu Kara Göne anlatır. Kara Göne’nin
yorumu üzerine yurduna döner. Yurdun vaziyetini görür. Ailesini bulmak için
yollara düşer. Suya, kurda ve çobanın köpeğine ne olduğunu sorar cevap alamaz.
Köpek onu sahibine götürür. Karacık Çobanı tüm vaziyeti anlatır. Salur Kazan,
Karacık Çobana kızar. Nasıl böyle bir şeye göz yumduğunu sorar. Çoban elinden
gelen her şeyi yaptığını söyleyince Salur Kazan pişman olur. Yola koyulur bunu
gören çoban da ona yol arkadaşı olur.
Biri ailesini biri kanını geri alacaktır. Birlikte yemek yerler. Bu
sırada Salur Kazan düşmanları tarafından alaya alınacağından korkar ve çobanı
peşine takmak için ağaca bağlar. Çoban ağaçtan kurtulup Salur Kazan’a
yetişince, çobanı tebrik eder. Tekrardan yola koyulurlar. Şökli Melik, Kazan’ın
ailesine zarar vermek ister. Önce karısı Burla Hatun için kötü bir plan yapar.
Burla Hatun bunu duyunca kırk ince belli kızını uyarır. Böylece fenalıktan
kurtulur. Şökli Melik, Salur Kazan’ın
karısının kim olduğunu anlayamayınca karısına zarar vermekten vaz geçer bu
sefer oğluna yönelir. Salur Kazan’ın
karısının bu zekice planına kızan Şökli Melik bir plan yapar. Salur Kazan’ın
oğlu Uruz’un etini meydanda lime lime edip kırk ince belli kıza yedirilmesini,
içlerinden her kim yemez ise onun annesi olacağını ve o kadının kendisine içki
sunacağını adamlarına söyler. Bunu duyan Burla Hatun Uruz’a duyduklarını
anlatır. Uruz annesinin içki sunmasındansa kendisinin ölmesini ister. Uruz’u
çengele asarlar. Salur Kazan ve Karacık Çoban yetişir ve bir savaş başlar. Bu
savaşa daha sonra haberi alan Oğuz beyleri de yetişir. Savaşı kazanan Salur
Kazan ailesini, ordusunu, hazinesini kısaca kendisinden alınan her şeyi geri
alır ve yurduna geri götürür. Karacık Çoban’a verdiği sözü tutar onu tavlacı
başı ilan eder. Şenliklerle bu durum kutlanır. Dede Korkut çıkar ve duasını
eder.
3.Ana Fikir: Birine
verilen söz ve bağlılık önemlidir. İnsanların en büyük kayıpları aileleridir.
Korkaklar ancak güçlülerin gölgesine zarar verebilir.
KAM PÜRENİN OĞLU BAMSI BEYREK DESTANINI BEYAN EDER HANIM HEY!
1.Karakterler
Bamsı Beyrek: Yiğit
ve mert biridir. Sevdiğini geri almak için uğraşır. Verdiği sözleri tutar.
Banu Çiçek:
Yiğit, mert ve gözü kara bir kızdır. Bamsı Beyrek’i sever. Onu on altı yıl gözü
yaşlı bekler.
Deli Kaçar:
Büyüklerine karşı saygısız, değer ve kıymet bilmez bir kişidir. Kötülük yapmayı
sever.
Bayburd Hisarının beyi:
Kötü ve korkak. Düğün gecesi uykudayken saldırır ve kaçar.
Yalancı oğlu Yaltacuk:
Yalancı ve düzenbazdır. Beyine hainlik eder. Bamsı Beyrek’in sevdiğinde gözü
vardır. Durumdan istifade etmek ister.
2.Özet
Bayındır Han bir sohbet düzenler. Onun bu sohbetine katılan
Oğuz beyleri oğulları ile bu sohbete katılır. Püre Bey’in oğlu yoktur ve
öldüğünde yerine kimse geçemeyeceğinden endişe duyar. Bu endişesini Oğuz
beyleri ile paylaşınca hepsi onun adına dua eder. Pay Piçen Bey’de kendi adına
bir kız evlat sahibi olmak için Oğuzlardan dua ister ve kızı olursa Püre Bey’in
oğluyla beşik kertmesi olacağını söyler. İki çocukta dünyaya gelir. Püre Bey
oğlu için Bezirgan’larına siparişte bulunur. Püre Bey’in oğlu isim almak için
ava çıkar. Av sırasında babasının Tavlacısında misafir olur. Bu sırada kâfirler
saldırır ve Bezirgan’ın malına zarar verir. Bezirgan, bilmeden Püre Bey’in
oğlundan yardım ister. Onu askerli bir yiğit sanır. Savaş edilir. Püre Bey’in
oğlu, Bezirgan’ın malını kurtarır. Bu malın kendisi için babasının siparişi
olduğunu öğrenir. Bezirgan’ın ona yiğitliği için verdiği hediyeyi kabul
etmektense babasının huzurunda almayı tercih eder. Ve yurduna döner. Çok
geçmeden Bezirganlarda yurda döner. Bakarlar Püre Bey’in yanında bu yiğit onun
elini öperler. Püre Bey baba dururken oğulun elinin öpüldüğünü görünce şaşırır
sorar. Bezirganlar oğulun yiğitliğini anlatırlar. Dede Korkut Püre Bey’in
oğluna, Oğuz beylerinin yanında Bamsı Beyrek ismini koyar. Bamsı Beyrek bir gün
geyik avlar ve beşik kertmesi olduğunu bilmediği Banu Çiçek’in otağına geyiği
gönderir. Banu Çiçek babasının bahsettiği beşik kertmesi yiğidin bu kişi
olduğunu anlaması üzerine Bamsı Beyrek ile tanışırlar. Kendisini dadısı gibi
tanıtan Banu Çiçek yiğidin asıl Banu Çiçekle tanışabilmesi için kendisini
tertipleyecekleri oyunlarda yenmesini ister. Güçleri eşit olunca Bamsı Beyrek
yiğitlerinin önünde utanır ve hile yapar. Yenilen Banu Çiçek kendini tanıtır
nişanlanırlar. Bamsı Beyrek yurduna döner babasına evlenme dileğinde bulunur. Bayındır
Han Banu Çiçeğin oğlan kardeşi Deli Kaçar’ın fenalıklarını duyunca Oğuz beylerini
ve Dede Korkut’u çağırır ne yapması gerektiği hakkında akıl danışır. Dede
Korkut Deli Kaçar’dan kız kardeşini istemeye gider. Fakat misafirini ağır
sözlerle ve saygısızlıkla, çok kötü bir şekilde ağırlayan Deli Kaçar, kendisini
öldürmeye niyetlenince kaçar. Dede Korkut dua eder ve Deli Kaçar’ın eli kurur.
Deli Kaçar, Dede Korkutun onu iyileştirmesi üzerine kız kardeşini vereceğini
söyler ve kız karşılığında bir sürü şey ister. Dede Korkut bu aşırı isteklerin
üzerine Deli Kaçar’a ders verir. Düğün hazırlığı yapıldığını duyan kâfirler,
Bayburd Hisarın’ın beyi’ne haber verir ve bu engebeden yararlanarak Bamsı
Beyrek’i esir alırlar. On altı yıl sonra Yalancı oğlu Yaltacuk, oyunu ile Bamsı
Beyrek’in öldürüldüğü yalanını söyler. Yalancı oğlu Yaltacuk ile Banu Çiçek
evlenir. Pay Püre Bey oğlunun ölüsü dahi olsa geri getirilmesi üzerine emir
verir. Kırk Yiğit Bamsı Beyrek’in ölmediğini görür. Bamsı Beyrek kendisine âşık
olan bir kâfirin kızının yardımı ile kaçmayı başarır. Yolda giderken bir
ozandan kopuzunu alır. Düğüne yetişir, Yalancı oğlu Yaltacuk’u faka bastırır. Banu
Çiçekle karşılaşır ve kendini hatırlatmak için tanıtır. Yola koyulurlar Bamsı
Beyrek’in annesi ile babasının yanına varırlar. Yaltacuk’u sazlıkta yakalar
kılıçtan geçirir. Esir düştüğü Hisara gider ve şavaşır. Otuz dokuz yiğidini
kurtarır. Banu Çiçek ile evlenir. Dede Korkut geldi ve duasını etti.
3.Ana Fikir: Kadınlarda
erkekler kadar eşit görülmüştür. Yalancılığın cezasız kalmayacağı ve verilen
sözlerin önemi üzerinde yoğunlaşılmıştır.
KAZAN BEY OĞLU URUZ BEYİN ESİR OLDUĞU DESTANI BEYAN EDER
HANIM HEY
1.Karakterler
Kazan Bey: İleride
yurdu ona bırakacağı oğlu için endişelenen bir baba. Oğluna iyi bildiği savaş
bilgisini öğretmek istiyor. Oğlu adına ölümü göze alıyor. Yiğit, mert ve
korkusuz biridir. Düşmanın sayısı fazla olmasına rağmen en küçük bir kaygı dahi
duymuyor.
Uruz: Yiğit biri. Daha
önce hiç kan dökmemiş olmasına rağmen babasına yardım etmek istiyor. Babasının
önünde savaşmıyor oluşu, onun buradaki amacının kendini ispatlamak olmadığı
yorumuna götürür bizi.
Burla Hatun: Annedir
ve oğlu için endişe duymaktadır. Yiğittir,
korkusuzdur. Ailesi adına savaşır. Ailesini kurtarır.
2.Özet
Kazan Bey, oğlu Uruz’un on altı
yaşına basmasına rağmen hiç savaşmamış ve kan dökmemiş olmasından dolayı üzüntü
duyar. Uruz babasının bu üzüntüsünü görünce onunla konuşur ve kendisine
savaşmayı öğretmesini ister. Yola çıkıp av avlarlar, kuş kuşlarlar. Kâfirler
durumdan istifade edip Kazan Bey’e saldırırlar. Kazan Bey uzaktan gördüğü
düşmanlarını tanır. Derin savaş deneyimlerini oğlu ile paylaşır ve ona
kaçmasını söyler. Uruz öncesi kaçar daha sonra kaçmaktan vaz geçer. Babasının
sözünü dinlemez ve babası görmeden savaşa katılır. Deneyimi olmasa da çok
kâfiri öldürür. Sayıca üstün olan kâfirler, bu güçlü yiğidin kırk yiğidini
öldürür. Uruz’u esir alır ve işkence ederler. Kazan Bey’i oğlunun esir
alındığından habersiz bir şekilde düşmanı yendiği için hanımının yanına mutlu
döner. Oğlunun anasının yanına gittiğini
sanır. Hanımı oğlunu göremeyince kaygılanır. Kazan oğlunu bulmak adına karısına
söz verir, yola çıkar. Savaş meydanına geri döner. Etrafı gözetler ve oğlunun
esir düştüğünü anlar. Kâfirlerin peşine düşer. Kâfirler Kazan Bey’in
yaklaşmakta olan atını görünce korkarlar. Kazan Bey savaştı. Çok kâfiri
kılıçtan geçirdi ama güçsüz düştü ve yenildi. Uruz’un annesi Burla Hatun
yerinde duramadı. Kırk ince belli kızını yanına alıp kâfirle savaşmaya gitti.
Oğuz yiğitleri bu savaşında Burla Hatun’u yalnız bırakmadı. Düşman yenildi.
Kazan Bey, oğlu Uruz’u kurtardı. Ziyafet verildi ve yiğitler ödüllendirildi.
Dede Korkut geldi ve duasını söyledi.
3.Ana Fikir: Büyüklerin
sözünü dinlemek önemlidir. Anne ve baba hayatları pahasına olsa çocuklarını her
zaman korurlar.
DUHA
KOCA OĞLU DELİ DUMRUL DESTANINI BEYAN EDER HANIM BEY
1.Karakterler
Deli Dumrul: Kendini
beğenmiş ve yiğit olduğunu düşünen bir korkak. Kendi korkaklığını belli etmemek
için insanların üzerine düşüyor. Kendini mert olarak göstermeyi sever.
Deli Dumrul’un annesi ve babası: Yaşamayı oğullarına seçerler. Ölmekten korkarlar.
Deli Dumrul’un karısı: Hayatını
eşi için feda etmeye hazır fedakâr bir annedir.
Azrail: Emir kuludur.
Ondan ne istenirse onu yapar.
Allah: Başta
kızgınlığıyla Deli Dumrul’u korkutsa da ona iyi bir ders veriyor. Allah saygı görmek ve tanınmak
istemektedir.
2.Özet
Deli Dumrul adında bir er vardır. Kurumuş bir çayın üzerinde
bulunan bir köprünün üzerinden geçenden hatta geçmeyeninden de zorla para
almaktadır. Bunu bir yiğitlik olarak görür ve en yiğit adam olduğunu iddia
ederdi. Köprünün yanına bir yiğit ölünce orada bulunan insanların ağlamalarına
karşılık meraklanır. Ve Allah’ın emri ile Azrail’in yiğidin canını almasına
karşı gelir. Orada kendini yiğit göstermek için Allah’a emirde bulunur ve
Azrail’e meydan okur. Allah bu karşı gelişe kızar ve Azrail’i Deli Dumrul’un
canını alması için görevlendirir. Deli Dumrul karşısında Azrail’i görünce
korksa da onunla savaşmak ve böylece mertliğini göstermek ister. Bu sırada
Azrail kuş olup dışarıya uçunca onu korkuttuğunu sanır ve böbürlenerek kuşu
takip eder. Azrail, Deli Dumrul’u faka bastırınca Deli Dumrul hayatı için
Azrail’e yalvarır. Azrail’in elinden bir şey gelmeyeceğine dair ikazı ile
Allah’a yalvarmaya başlar. Allah onu kendi canına karşılık can bulması
dâhilinde affedeceğini söyler. Deli Dumrul önce babasına sonra annesine
olanları anlatır ve canlarını ister. İkisi de canını vermez. Son çare karısına
gider ve ona da olanları anlatır canını ister. Karısı canını vermeyi kabul
eder. Deli Dumrul karısının bu davranışı karşısında karısına dayanamaz ve kendi
canını almasını ister. Allah bu durum karşısında Deli Dumrul’un annesi ve
babasının canını alır, karısı ve kendisine de yüz kırk yıl ömür biçer. Dede
Korkut gelir ve duasını eder.
3.Ana Fikir: Bencilliğin
kötülüğü ve fedakârlığın önemi vurgulanmıştır.
KANGLI
KOCA OĞLU KAN TURALI DESTANINI BEYAN EDER HANIM HEY
1.Karakterler
Kan Turalı: Yiğit,
mert ve güçlüdür. Birçok kişinin başaramadığını Selcen Hatun için başarır.
Savaşta kendisinin yanında yer almasına şaşırır ve memnun olur. Kendisinden
daha iyi savaştığını düşünür ve kendisini eksik bulur. Sinirlenir, karısını
düelloya çağırır ama ilk ok önceliğini karısına verir. Karısını sevmektedir.
Selcen Hatun: Yiğit
ve mert bir kadındır. Sevdiği için yollara düşer savaşır. Kan Turalı,
kendisinden daha güçlü olduğunu örünce kıskanır ve kendisine itamlarda
bulununca kızar. Yine de sevdiğine zarar veremez.
Tekür: Hainlik yapar.
Verdiği sözden döner.
2.Özet
Kan Turalı’nın babası Kanglı Koca oğlunun evlenmesini
istemektedir. Bunun için oğluna danışır. Oğlu yiğit ve mert bir kız istediğini
söyler. Kan Turalı yola çıkar ama istediği kızı bulamaz ve evine geri döner.
Olanları babasın anlatır. Kanglı Koca oğlu için yollara düşer. Nihayetinde oğluna
göre bir eş olan Tırabuzan tekürünün kızını bulur. Fakat oğlunun kız ile
evlenebilmesi için bazı şartları yerine getirmesi gerekti. Tüm bu olanları
oğluna anlattı. Kan Turalı bu hüner sınavına girmeyi ve kız ile evlenmeyi kabul
eder. Kâfirler Kan Turalı’nın yola çıktığını duyar. Kan Turalı teküre varır ve
onunla konuşur. Kızı almaya geldiğini söyler. Er meydanına çıkartılır. Bu
sırada Tırabuzan tekürünün kızı Kan Tural’ını beğendi. Karşısına boğa, aslan ve
deve çıkarırlar. Kan Tural’ı üç canavarı da yere serer. Tekür kızı Kan
Turalı’na verdi. Annesi ve babasını görmeden evlenmek istemeyen Kan Turalı
yollara düştü. Yolda Kan Turalı uyudu eşi mızrağını aldı nöbet tuttu. Tekür
kızı elinden gidince pişman oldu. Yollara düştü ve Kan Turalı’na yetişti. Kız
Kan Turalı’nı uyandırdı. Selcen Hatun da eşi Kan Turalı’nın yanında at sürdü. Savaş
oldu. Selcen Hatun düşman yenildi sandı. Kan Turalı’nın anasının ve babasının
yanına geldi. Baktı Kan Turalı yok, anladı geride kaldığını. At sürdü, yetişti.
Düşmana karşı Kan Turalı’nı yalnız bırakmadı. Savaştan güçsüz kalan Kan Turalı
ilkin yardıma gelenin başkası olduğunu sandı destursuz savaşa katılmasına
kızdı. Sonra bir baktı ki bu Selcen Hatun olduğunu anladı. Düşman yenildi.
Selcen Hatun eşini atın arkasına alıp geri döndü. Kan Turalı atın arkasında
gücendi. Savaş erkek işi, benden mert ve yiğit bu kız övünecek adımı
lekeleyecek diye düşündü. Selcen Hatun bu düşünce karşısında sinirlendi ve Kan
Turalı’na meydan okudu. Okunu aldı çekti ama okun ucunu sevdiği Kan Turalı’na
atmaya kıyamadı. Böylece barıştılar. Yola çıkıp yurda döndüler. Kan Turalı’nın
annesinin ve babasının yüreği yumuşadı. Ziyafet verildi. Dede Korkut gelip
duasını etti.
3.Ana Fikir: Verilen
sözler tutulmalıdır. Kadın ve erkek eşittir. Kadına verilen değer göze
çarpmaktadır. Asıl sevgi karşındakine zarar verememektir.
KAZILIK
KOCA OĞLU YİGENEK DESTANINI BEYAN EDER HANIM HEY
1.Karakterler
Bayındır Han: Asker
verir yardımcı olur.
Kazılık Koca:
Yiğittir, korkusuzca savaşmıştır. Savaşta esir düşer. Oğlu onu kurtarıncaya
kadar onu göremez.
Yigenek: Yiğittir ve
merttir. Bir olay sonucu babasının yaşadığını öğrenince onu kurtarma isteği ile
yanıp tutuşur. İlahi güç ve bireysel güveni ile babasını kurtarır.
Tekür: Kötüdür. Güçlüdür
ve yenilmesi kolay bir düşman değildir. Kazılık Koca’yı esir almıştır.
2.Özet
Kam Gan oğlu Han Bayındır Oğuz beyleri ile bir sohbetinde kendisine
vezirlik eden Kazılık Koca’ya akın izni verir. Arışın oğlu Direk Tekür adlı
kâfir ile savaş başlar. Bu kâfir çok kuvvetlidir. Kazılık Koca’yı alt eder ve
on altı yıl esir tutar. Babasının öldüğünü sanan Kazılık Koca’nın oğlu on beş
yaşında bir atışma sonucu babasının esir olduğunu öğrendi. Bayındır Han’a gitti
ve babasını kurtarmak istediğini söyledi. Bayındır Han asker verdi savaşa
hazırladı. O gece Yigenek rüyasında Dede Korkut’u görür. Ondan öğütler dinler.
Savaş meydanı olacak olan Düzmürd Kalesine ulaştılar. Tekür, Yigenek’in yirmi
dört sancak beyini yendi. Yigenek, Allah’a sığını ve dua etti. Yigenek
saldırıya geçti. Tekür’ü öldürdü. Kazılık Koca kurtuldu. Baba oğul konuştu ve
hasret giderdiler. Kaleyi aldılar, yurda
döndüler. Dede Korkut geldi ve duasını okudu.
3.Ana Fikir: Önce
tedbir sonra tevekkülün aşamaları yaşanmış bir olay örgüsüne sahiptir. Bir oğul
her ne olursa olsun özünü bilmek ve tanımak ister. Çok fazla gücü olmasa da
önce savaş için tedbirini alan Yigenek savaş sırasında Allah’a sığınır ve
savaşı kazanır. Bu güç onun babası ile arasında olan bağın yansımasıdır.
BASATIN
TEPEGÖZÜ ÖLDÜRDÜĞÜ DESTANI BEYAN EDER HANIM HEY
1.Karakterler
Aruz Koca: İyi
bir lider. Etrafındaki her şeye sevgi doludur. Tepegözü evlat edinir. Öz oğluna
sonradan kavuşur.
Basat: Aruz Koca’nın
oğludur. Biraz yabani hayat yaşamıştır. Üvey kardeşi Tepegöz insanlara zarar
verince dayanamaz onu öldürür. Oğuz beylerini kurtarır. Kardeşlerinin kanının
öcünü alır.
Peri kızı:
Tepegözün annesidir. Kendisine yapılan fenalık sonucu öcünü almak ister. Bir
kişi yüzünden tüm Oğuz’u cezalandırır.
Çoban: Bir fenalık
yapmıştır. Ve bu fenalığı tüm Oğuz halkı ödemiştir. Kötü bir kimsedir.
Tepegöz: Doğası gereği bir
insandan çok farklı bir yaratıktır. Küçük yaşta bu farklılığını belli eder.
Aruz’un üvey oğludur. Kendi kardeşini akıl oyunları ile yenmek ister. Oğuz’a
büyük zararlar verir. İnsanları telef eder.
2.Özet
Bir gün ansızın Oğuz yurduna düşman saldırır. Aruz Koca’nın
oğlu da bu olay sırasında aslan tarafından bulunur ve büyütülür. Oğuz yine
yurduna yerleştiğinde ve bu saldırının etkilerini zamanla yumuşatmaya
başladığında bir çobandan müjdeli bir haber gelir. Böylece Aruz’un oğlunu
aslandan kurtarırlar. Fakat oğlan bu yaşama ayak uydurmakta zorlanır ve her
defasında soluğu aslanın yanında alır. Dede Korkut bu duruma karşılık bu
oğlancıkla konuşur ve onun yerinin bu insanların içi olduğunu söyler. Ona Basat
adını verir. Aruz’un bir çobanı bir gün pınar kenarında bir peri görür ve ona
fenalık eder. Peri bir sene sonra gelip onda olan emanetini almasını söyler ve
gider. Bir sene sonra çoban pınarın yanına gider. Peri kızı emaneti çobana
verir. Bu büyük, parlayan bir kütledir. Oğuz’un başına felaket açtığını söyler
ve gider. Çoban korkuya kapılır ve kütleyi orada bırakıp kaçar. Bayındır Han
bir gün yiğitleriyle gezerken bu kütleyi görür ve ne olduğunu anlamaya
çalışırlar. Kütle kırılıp içinden tepesinde tek gözü olan bir oğlan çıkar. Aruz
Tepegözü evlat edindi. Fakat Tepegöz doymak bilmedi. Önce dadılarını, sonra
oğlancıkları telef etti. Aruz Tepegözü karşısına aldı konuştu etti. Çaresiz
kaldı yurttan attı. Peri geldi oğlunu kesici aletlerden korusun diye parmağına
yüzük taktı. Tepegöz artık dağda yaşıyordu. Yakaladığı her insanı yemeye
başladı. Oğuz’dan da insanlar öldü. Oğuz halkı Tepegözü öldürmeye kalkınca daha
fenası oldu. Pek çok kişi öldü. Çaresiz kalan Oğuz, Dede Korkut’tan yardım
istedi. Dede Korkut Tepegöz ile anlaşmaya oturdu. Günde iki adam beş yüz koyun
haraç verme konusunda anlaştılar. Fakat en az iki çocuğu olan her Oğuz içinden
birini seçmek zorunda kaldı. Anaların canından canı koparıldı. Felek döndü iki
oğlundan teki kalmış olan aileye vurdu. Ana yüreği dayanamadı bu son kalan
evladı korumak için Basat’ın yanına vardı. Olanları anlattı. Basat oğlu yerine
bir esir verdi. Geri döndü anasının, babasının elini öptü. Tepegözü öldürmeye yola koyuldu. Bir vurdu iki
vurdu kılıcı Tepegöze işlemedi. Tepegöz Basatı alıp aşçılarına teslim etti
uyudu. Basat kurtuldu ve aşçılara nasıl öldürebileceğini sordu. Sadece gözünün
et olduğunu söylediler. Basat közüne kızgın şişi soktu. Tepegöz acı içinde
uyandı. Gözü kör oldu. Mağaraya kaçan Basat’ı orada kıstırdı. El yordamı ile
mağaradaki koyunları tek tek yokladı. Basat bunu görünce bir koçun derisini
yüzdü onun postuna büründü. Oyun yaptı ve kaçmayı başardı. Tepegöz bu akıllı
kardeşini kutladı ona yüzüğünü verdi, hazinesini verdi, kılıcını verdi. Hepsi
de hileliydi. Basat tüm bu hileleri yendi ve ölmedi. Tepegözü öldürdü. Dede
Korkut geldi ve duasını etti.
3.Ana Fikir: Toplumda
kadına iyi davranılması gerektiği yoksa başka vesilelerle daha büyük sorunlarla
karşılaşılabileceği fikri verilmektedir.
BEGİL
OĞLU EMRENİN DESTANINI BEYAN EDER
1.Karakterler
Bayındır Han:
Haracından mutsuz olur ve Dede Korkut’a danışır. Akıl alır ve buna göre hareket
eder. Atın kutsallığına önem verirken erinin kalbini kırar. Sonra erinin oğlunu
divanında ağırlar.
Begil:
Güçlü,
kuvvetli her attığını vuran bir yiğit. Çok değer verdiği Bayındır Han’ın
sözlerine alınır. Avda talihsiz bir kaza yaşar. Düşmanlarını kurnazca bir
planla avlamaya çalışır.
Begil’in
oğlu: Babasının yanında ona yardımcıdır. Babası kaza
yaşayınca onun yerine savaşmaya gider. En az babası kadar cengâverdir. Son
gücüne dek savaşır. Allah’ın yardımı ile kırk insan gücüne ulaşır ve kâfirleri
yener.
Tekür: Kötü ve
korkaktır. Begil’in hasta halinden faydalanıp onu yenmek ister. Normalde Begil’den korkmaktadır. Bir
ara oğlunu Begil sanınca korkmuş son anda işin içinde bir hile olduğunu
anlamıştır.
2.Özet
Bayındır Han’ın Gürcistan haracı olarak altın akçe yerine at,
kılıç ve çomak gelir. Dede Korkut’a danışır. Dede Korkut bu hediyeleri Oğuza
karakol olacak bir yiğide verilmesini ister. Begil bu göreve razı oldu.
Gürcistan’a gidip karakol görevini üstlendi. Kâfirin başını Oğuz’a yollar yılda
bir kez Bayındır Han’ın divanına çıkardı. Bayındır Han’a hünerlerini gösterdi.
Bayındır Han atın olmadan senin hünerinde olmaz deyince Begil gocundu ve
herkese küstü. Karısının önerisi üzerine ava çıktı. Bu sırada sağ oyluğu
kırıldı. Yurduna dönünce onu oğlu karşıladı. Begil ayağının kırıldığını ilkin
kimseye söylemedi. Sonra karısına söyledi karısından tüm yurda duyurdu. Kâfir
bunu işitince plan yaptı. Tekür’ün bu planını biri Begil’e anlattı. İki düşman
birbirinden haberdar oldu. Begil oğlunu yanına çağırdı ve oğluna kendine ait ne
varsa verdi. Oğlu babasına ait her şeyi aldı ve üç yüz yiğidiyle savaş
meydanına çıktı. İlkin Begil’in atını ve miğferini gören kâfir ve Tekür korktu
sonra baktılar ki bu miğferin altındaki Begil’in oğlu korkutur kaçırırız
böylece savaşı kazanırız dediler. Savaş başladı. Düşmanın gücü oğlana fazla
geldi Allahtan yardım istedi. Allah yetmiş iki puthanesiyle övünen kâfire
karşılık Begil’in oğluna kırk insan gücü verir. Düşman yenilir. Bayındı Han’ın
divanına çıktı. Dede Korkut duasını okudu.
3.Ana Fikir: Fark
etmeden dahi olsa sizi seven birini kırdığınızda bu durum derin üzüntüler
yaşanmasına sebebiyet verebilir. Çocuk babasının onurunu korumak için onun
yerine canını verebilir. Düşman en zayıf noktanda saldıracaktır. Bu bakıma
atalarımızın da dediği gibi su uyur düşman uyumaz.
UŞUN KOCA OĞLU SEGREK DESTANINI BEYAN EDER
1.Karakterler
Uşun Koca ve hanımı: Bir
oğullarını kaybetmişlerdir. Daha fazla evlat acısı çekmek istemezler. Segrek’e
yalan söylerler. Onu kaybetmemek için ellerinden geleni yaparlar.
Eğrek: Yiğit biridir.
Divanda kabul görmek için kan akıtması gerektiği söylenince bunu kendine görev
edinir. Tekür’ün tuzağına düşer. Esir olur. Tekür’ün planı doğrultusunda
neredeyse kardeşini öldürecektir. Sonradan durumu fark eder ve kardeşiyle
kâfirleri öldürür.
Segrek: Abisinin esir
düştüğünü öğrenince yerinde duramaz ve kanını kurtarmak için yollara düşer.
Güçlü, yiğit ve merttir. Tekür’ün kâfirlerini bile korkutmuştur. Abisi ile
karşılaşır ve Tekür’ün planını suya düşürür.
Tekür: Kötü, kurnaz ve
zekidir. Oğuzları tuzağa düşürmek için planlar yapar. Segrek’in karşısına
çıkmaya cesaret edemez. Kâfirlerine bir adamı yakalayamadıkları için kızar.
Kardeşi kardeşe öldürtmeyi planlar.
2.Özet
Uşun Koca’nın Eğrek adındaki oğlu Bayındır Han’ın sohbetine
her zaman katılırdı. Bir gün Ters Uzamış, Eğrek’i uyarır ve kan dökmeyen
birinin burada işi olmadığını söyler. Bunun üzerine Eğrek Kazan Bey’den akın
izini ister. Üç yüz mızraklı yiğitle yola çıkar. Geçtikleri her yeri aldılar.
Bir gün Kara Tekür Oğuz beylerine bir tuzak hazırlar ve koru yaptırır. Eğrek
adamlarıyla birlikte bu tuzağa düşer. Yiğitler kâfirler tarafından öldürülür
Eğrek’te esir alınır. Bu haber Uşun Koca’ya ulaştı. Aile perişan oldu. Eğrek’in
küçük kardeşi Segrek büyüdü. Koca yiğit bir erkek oldu. Bir gün öksüz
oğlanların kavgasını ayırırken kardeşinin esir düştüğünü öğrenir. Bu haberin
doğruluğunu önce annesine daha sonra babasına sorar. İkisi de daha fazla evlat
acısı yaşamak istemez ve bu haberi yalanlar. Ama Segrek atasını dinlemez ve
yola koyulmaya hazırlanır. Atası bu haberi Kazan’a yetiştirir. Oğlan
evlendirilir. Karısına kardeşini bulmadan yanaşmayacağını ve üç sene kendisini
beklemesini gelmediği takdirde evlenmesini söyleyip ayrılır. Gelin kocasının
ölmesini istemez ve uğursuz gelin olmaktansa, hayırsız gelin desinler der ve
kayınatasına olan biteni anlatır. Ana, baba baktı oğul inadından dönmüyor. O
vakit oğullarını uğurladılar. Yolda birkaç kâfiri öldürdü, koruya soktu. Bu
olaylar Tekür’ün kulağına gider. Üzerine adamlarını gönderir. At sahibi Segrek’i
uyandırdı. Gelen düşmanla savaştı yine bir kısmını kaleye hapsetti. Kaçmayı
başaran kâfirler olup biteni Tekür’e anlattı. Altmış kişi bir oğlanı alt
edemedi. Bu sefer yüzünü gönderdi. Yine atı sahibini uyandırdı. Gelen düşmanla
savaşıldı. Düşman kaleye hapsedildi ve Segrek uykuya daldı. At bu sefer
sahibinden ayrıldı ve kaçtı. Tekür üç yüz adamını gönderemedi. Hepsi Segrek’ten
korktu. O vakit esir Egreği hazırlattı. Ona yolda bir delinin halka zulüm
ettiğini ve yemeklerine zorla el koyduğunu söylüyor. Eğer onu öldürürse esareti
biteceğini söylüyor. Egrek serbest kalacağını duyunca kılıç döşendi. Üç yüz
kâfirle Segrek’in uyuduğu yöne yol aldı. Kâfirler korktu yanaşmadı. Egrek at
sürüp devam etti. Atından indi uyuyan Segrek’e kopuzla söyledi. Segrek uyandı.
İkisi birbirinin kardeşi olduğunu anladı. Sarıldılar, öpüştüler, özlem
giderdiler. Kâfiri birlikte yendiler. Yurda döndüler. Ziyafet verildi. Dede Korkut çıkageldi ve
duasını etti.
3.Ana Fikir: Gönüller
bir oldu mu düşman bile kardeşi kardeşe vurduramaz. Aile kavramı kutsaldır.
SALUR
KAZAN ESİR OLUP OĞLU URUZUN ÇIKARDIĞI DESTANI BEYAN EDER
1.Karakterler
Kazan: Zekidir ve
kurnazdır. Esirken bile rahat durmaz. Tekürü, karısını ve kâfirleri çok defa
tongaya düşürür. Oğlunu hemencecik tanır. Güçlüdür. Savaş meydanında oğluna
zarar vermeden bir şekilde kendini tanıtmayı başarır.
Uruz: Babasının aslında
dedesi olduğunu öğrenince, babasını kurtarmaya yollara düşer. Yiğittir. Babası
ile bilmeden savaşır ve onu yaralar.
Tekür ve karısı: Kazan
zekâsı ile ikisini de alt eder. Çoğu kez serbest bırakmak isterler ama
karşılığında kendilerine saldırmayacağına dair söz isterler. Kazan’dan bu
bakıma korkmaktadırlar. Baba ile oğulu karşı karşıya savaştırırlar. Bu plan
başta iyi yürüse de Kazan’ın oğlunu tanımasıyla suya düşer.
2.Özet
Tırabuzan tekürü, Kazan’a bir şahin gönderir. Kazan şahinci
başına ava çıkacağını söyler. Avlanırlarken uyku bastırdı. Beyler Kazan’ı eve
dönmek üzere uyardı. Kazan ileride gördükleri kalede uyumayı uygun buldu. Yedi
gün uyudular. Durumdan haberdar olan hainler, düşman Tekür’e haber verdiler.
Tekür kâfirlerini üstlerine yolladı. Kazan’ın beyleri düşmanla savaş ettiler.
Hepsi öldü. Kazan hala uyuyordu. Onu alıp bağladılar. Yolda Kazan uyandı.
Elindeki iplerden kurtuldu. Durumundan pek memnun bir şekilde kâfirlerle dalga
geçti. Kâfirler onu kuyuya kapattı. Tekür’nün karısı adını çok duyduğu bu
Kazan’ı görmeye gitti. Onunla konuştu. Kazan onu akıl oyunu ile kandırdı. Ölmüş
kızı ve ölmüşlere verilen ziyafetler üzerinden kandırdı. Tekür’nün karısı
eşinin yanına gitti ve Kazan’ın kuyudan çıkarılmasını talep etti. Tekür,
Kazan’ın oğuzu aşağılayıp onları övmesi karşılığında serbest bırakacağını
söyler. Ayrıca artık onları düşman bellemeyecektir. Bu fikri Kazan ile
paylaşırlar. Kazan çeşitli oyunlar kurar ve kâfirlerden bana bir kâfir getirin
at gibi bineyim karşılığında sizi öveyim der. Dediğini yaparlar. Kâfirin üstüne
biner çiğner öldürür. Bana kopuz verin sizi öveyim der. Kâfirler kopuz verir.
Fakat yine övmez. Kâfirler onu öldürmek ister ama oğlu ve kardeşi var diye
domuz damına hapseder. Uruz, Bayındır Han’ın kendi babası olmadığını, anasının
babası olduğunu öğrenir. Aslında Bayındır Han onun dedesidir. Asıl babası ise
Kazan’dır. Bu bilginin gerçek olup olmadığını annesine sordu. Annesi babasının
sağ olduğunu ama kâfir elinde esir düştüğünü söyler. Uruz’dan saklamasının
nedenini olarak ta babasını kurtarmaya çalışırken oğlundan da olmak
istemeyişini söyler. Uruz amcası ile yola koyuldu. Kâfirler geleni görünce
ürktü. Hemen tanıdı kim olduklarını. Kaleye sığındılar. Kapıyı açmadılar.
Uruz’un yiğitleri kapıyı kırdı. Kâfirler öldürüldü. Kalenin elden gittiğini
öğrenen Tekür plan yaptı. Kazan’ı çağırttı. Üzerlerine gelen düşmanı
püskürtmesi ve bir daha kendilerine saldırmaması koşulu ile serbest
bırakacağını söyledi. Kazan’ı hazırladılar. Baba ve oğul meydanda
karşılaşırlar. Konuşmaları esnasında Kazan karşısındaki yiğidin oğlu olduğunu
öğrenir. Karşısındakinin babası olduğunu anlamayan Uruz, Kazan’ı yaraladı. Kazan,
Uruz’a babası olduğunu söyledi ve kendini tanıttı. Baba oğul sarıldı, hasret
giderdi. Yurda döndüler. Ziyafet verildi. Dede Korkut geldi ve duasını etti.
3.Ana Fikir: Bir
baba öleceğini dahi bilse çocuğuna zarar gelsin istemez. Çocuk gerçek babasına
kavuşmak için ölümü bile göze alabilir. Aile kavramı önemlidir.
İÇ
OĞUZA DIŞ OĞUZ ASİ OLUP BEYREĞİN ÖLDÜĞÜ DESTANI BEYAN EDER
1.Karakterler
Kazan: Bilmeden Aruz’un
ve Dış Oğuzların kalbini kırmıştır. Gönüllerini almak ister. Kılbaş’ı aracı
yollar. Ama işler istediği gibi gitmez. Beyrek’in ölümüne çok üzülür ve
vasiyetini yerine getirmeye ant içer.
Kılbaş: Oluşan bu
anlaşmazlığı çözmeye çalışır. Zekidir. Fakat Aruz’un sert tutumu yüzünden kızar
ve geri döner. Kazan’ın
akıl danıştığı bir kimsedir.
Aruz: Kendisine
haksızlık yapıldığını düşünür. Çok sinirlenir. Diğer Dış Oğuzları da kendi
fikrine göre yemin ettirir. Bir oyun düzenler Beyrek’i ilk başta öldürmek
istemez ama planı doğrultusunda işler gitmeyince yaralar. Bu yara fazla derin
kaçınca Beyrek’in ölümüne sebebiyet verecektir.
Beyrek: Hainlik yapmayı
reddeder. Öleceğini bilse Kazan’a sırt dönmez. Sonunda kanının yerde
kalmamasını Kazan’a vasiyet eder.
Kazan’ın kardeşi Kara Göne: Kazan’a vasiyeti hatırlatır. Savaşta kardeşine destekte
bulunur. Aruzun başını kesecektir.
2.Özet
Kazan evini yağmalatır. Normalde İç ve Dış Oğuz beyleri
birlikte yağmalarlardı. Bu sefer Dış Oğuzlar yağmalamaya katılmadı. Dış Oğuz
beyleri Kazan’ı düşman olarak gördü. Kazan olup bitene anlam veremez ve Kılbaş
ile konuşur. Ondan her şeyi öğrenir. Kılbaş Dış Oğuzlarla konuşmak üzere yola
çıkar. Dış Oğuzlardan aynı zamanda Kazan’ın dayısı olan Aruz’a ulaşır. Onunla
konuşur. Kazan’ın düşmanı yenmek için yardıma, Aruz’a ihtiyacı olduğunu söyler.
Aruz, her zaman olduğu gibi bu sefer neden İç ve Dış Oğuzların birlikte
yağmalamadıklarını sorar. Darıldığını belirtir ve yanında savaşmayacağını
söyler. Artık düşman olduklarını ekler. Kılbaş sinirlenir ve Kazan’ın Aruz için
yaptığı fedakârlıkları anar çeker gider. Aruz, Dış Oğuzları toplar. Ziyafet
verir. Bu sırada olanları Dış Oğuzlara anlatır. Hepsi Aruz’un yanında olduğuna
ve Kazan’a düşman olduğuna dair yemin eder. Ortada tek sorun aralarında kız
alıp verme münasebeti bulunan Beyrek’tir. Onu, Kazan ile Dış Oğuzları
barıştırma adı altında çağırıp Dış Oğuzların tarafına çekmeyi planlarlar. Aksi
halde Beyrek Dış Oğuzlar tarafından öldürülecektir. Adına yollanan mektup
Beyrek’e ulaştı. Daveti kabul etti, gitti. Aruz, Beyrek’e sordu. Beyrek ben
Kazana düşman olmam dedi. Aruz sinirlendi ve Beyrek’in oyluğunu kesti.
Öleceğini anlayınca ata bindirip yola koydular. Beyrek, Kazan için tüm olayları
özetledi. Ve öcünü alması için vasiyet etti. Beyrek’in ailesi acı haberi alır. Kazan
olanları öğrendi. Yedi gün yas tuttu. Kazan’ın kardeşi Kara Göne Kılbaş’a
vasiyeti hatırlatır. Birlikte vasiyeti Kazan’a hatırlatırlar. Yiğitleri
toplarlar yola koyulurlar. Bu durumu Aruz ve tüm Dış Oğuzlar öğrenir. Savaş
başlar. Kazan, Aruz’u göğsünden mızraklar. Kardeşi Göne’de Aruz’un başını
keser. Bunu gören Dış Oğuzlar Kazan’dan af dilediler. Kazan Oğuzları bağışladı.
Vasiyetini de yerine getirdi. Dede Korkut gelip duasını okudu.
3.Ana Fikir: Kıskançlık
ve inatçılık kötü bir şeydir. Öyle ki bir insanın ölümüyle bile sonuçlanabilir.
Tüm sorunlar insanlar arasında konuşma ve saygı ile çözülebilir.
hocam çok sağolun kim yaptıysa ellerinize sağlık
YanıtlaSilRica ederim :)
SilCok teşekkür ederim kim yaptıysa cok güzel olmuş harika
YanıtlaSilRica ederim.
Silsınavdan hiç okumadan 60 aldım olsun :d yine iyi yaw kim yaptıysa ellerine sağlık
YanıtlaSilÇok sevindim :)
SilTeşekkür ederim eline sağlık hocam ama mekan ve zamanı dil ve anlatımı da eklersen süper olur :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim eline sağlık hocam ama mekan ve zamanı dil ve anlatımı da eklersen süper olur :)
YanıtlaSilHayatımı kurtardınız, sonsuz teşekkürler.
YanıtlaSilHocam merhaba
YanıtlaSilKam pürenin oğlu bamsı beyrek destanı ve besat'ın tepegözü öldürdüğü destanı günümüz şartlarına uygun olarak (zihniyet,kent yaşamı, teknoloji...) bakımından değerlendirir misiniz?