Dedekorkut Analizi ve Epizot Şeklinde Özeti

DİRSE HAN OĞLU BOĞAÇ HAN DESTANINI BEYAN EDER HANIM BEY
1.Karakterler
Bayındır Han: Kuralcı bir liderdir. Oğuzların üremesi ve bu şekilde nüfuz ile güçlenmesini planlamaktadır. Yiğitliği ve mertliği sever. Boğaç Han’ı bu sebeplerle ödüllendirecektir.
Dirse Han: İyi niyetli ve karısına saygılı biridir. Sevecen bir eştir. Karısına danışır, onun fikrine önem verir. Saf yapısı yüzünden yiğitlerine inanır. Fakat namert olduklarını sonra anlayacaktır. Hata yapar ve oğlunu öldürmeye kıyamasa da yaralayıp bırakır.
Dirse Han’ın Hatunu: İyi niyetlidir. Çocuğu olması için ritüellere inanır. Kadına verilen önemle dikkatleri üzerine çeker. Kocası kendisine danışır. Yiğittir oğlunu aramaya çıkar. O oğlunun ve eşinin hayatını kurtarır. İyileştiricidir. Güçlü bir kişiliği vardır. Zekidir; kırk namerdin planını bozar ve ölümle cezalanmalarına vesile olur.
Boğaç Han: Güçlüdür. Çocuk yaşta boğayı devirir. Başarılıdır, hırslıdır ve yiğittir. Bağışlayıcı özelliği ile ön planadır. Aile kavramına önem verir. Anne sözünün değerini bilir.
Kırk yiğit (namert): Kötüdür, fesattır, kıskançtır ve haindir. Babayı oğula düşman ederler. Kendi fesatlıklarının cezasını çekerler.
Kırk ince belli kız: Yiğittir. Hanımlarının yanında ona yardımcı olurlar.
2.Özet
Bayındır Han her sene bir kez Oğuz beylerine ziyafet verir. Bu ziyafeti tertip ederken misafirlerini üç guruba ayırır. Hiç çocuğu olmayanın kara otağa, kızı olanın kızıl otağa, oğlu olanın ak otağa oturmasını emreder. Dirse Han’ın hiç çocuğu yoktur ve kırk yiğidiyle ziyafete katılır. Kara otağa oturtulur. Kara otağın manasını öğrenen Dirse Han ziyafeti terk eder ve üzüntüsünü karısıyla paylaşır. Ona danışır. Karısı çocuğun olabilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi gerektiğini söyler. Dirse Han bu şartları yerine getirir. Karısı hamile kalır. Oğlu doğar. On beş yaşına bastığında babasının ordusuna katılır. Dirse Han’ın oğlu Bayındır Hanın güçlü boğasını meydanda yener. Dede Korkut çocuğa Boğaç adını verir. Sonrasında babasından oğlu için taht, at, deve, cübbe, beylik vermesini ister. Dirse Han oğluna bunların hepsini sunar. Kırk yiğit bu durumu kıskanır babayı oğluna karşı düşman eder. Dirse Han kırk yiğidi ve oğluyla ava gider. Kırk yiğit plan yapar. Boğaç’a babasına hünerlerini göstermesi için tembih ederlerken, Dirse Han’a oğlunun onu öldüreceği yalanını söylerler. Dirse Han oğlunu ok ile vurur. Dirse Han’ın karısı ilk av için ziyafet hazırlamaktadır. Kötü haberi alır. Oğlunu aramaya kırk ince belli kızla çıkar. Oğlunu bulur iyileştirir. Dirse Han oğlunun öldüğünü sanır. Kırk yiğit Boğaç Han’ın ölmediğini öğrenir. Dirse Han tüm planı anlayıp Kırk yiğidini öldürmeden önce yiğitler plan yapar ve Dirse Han’ı yakalarlar. Dirse Han’ın karısı durumu öğrenir. Oğlunu yüreklendirir ve babasını kurtarmasını ister. Boğaç Han babasını kurtarır. Bayındır Han, Boğaç Han’a beylik verir. Dede Korkut çıkar ve duasını eder.
3.Ana Fikir: Sonunda ölüm riski dahi olsa aile sevgisi her şeyden önemlidir.  

SALUR KAZANIN EVİNİN YAĞMALANDIĞI DESTANI BEYAN EDER
1.Karakterler
Salur Kazan: Savaşçı ve av meraklısı biridir. Ailesi için savaşır. Ünü ve şöhreti için bir ara çobandan çekinse de onun yiğitliğini takdir eder.
Salur Kazanın karısı Burla Hatun: Zeki biridir. Şökli Melikin planını alt etmiştir. Namuslu bir kadındır. Namusu için oğlunun ölümünü göze almıştır.
Salur Kazanın oğlu Uruz: Merttir. Ölümden korkmaz. Babasının adı kötü anılmaması için ölmeyi seçecek kadar cesurdur.
Karacık Çobanı: Yiğittir, korkusuzdur, güçlüdür. Ailesinin öcünü alır. Sadık biridir. Hem yurdunu hem Salur kazana bağlılığını satmaz. Bunlar için savaşır.
Kırk ince belli kız: Yiğittir. Hanımlarının yanında ona yardımcı olurlar.
Şökli Melik: Kötüdür. Korkaktır. Salur Kazan yokken saldırmayı seçecek kadar zayıftır. Salur Kazandan her türlü fenalığı yapacak kadar çok nefret etmektedir. Nihayetinde Salur Kazan ile karşı karşıya geldiğinde yenilecektir.
2.Özet
            Salur Kazan şölen sırasında sarhoş olur ve ava çıkmak ister. Üç yüz yiğidi ve oğlu Uruz’u yurdunda bırakır ve ava çıkar. Kötü niyetli kimseler düşmanı Şökli Melik’e bu bilgiyi verir. Kazan’ın yokluğunu fırsat bilen düşmanlar yurda saldırır. Her tarafa zarar verip Salur Kazanın karısı Burla’yı, oğlu Uruz’u ve annesini kaçırırlar. Kâfirler Şökli Melik’ten ödül ister. Şökli Melik, Karacık Çobanının koyunlarını onara ödül olarak yağmalamalarına izin verir. Karacık Çobanı ile kâfirler savaşır. Kâfirler çobanın yiğitliğinden ve üstünlüğünden korkup kaçar. Çoban kendi ölülerini defneder, hainleri yakar ve külünü yarasına basıp Salur Kazan’ın geri gelmesini ister. Salur Kazan kâbus görür. Kâbusunu Kara Göne anlatır. Kara Göne’nin yorumu üzerine yurduna döner. Yurdun vaziyetini görür. Ailesini bulmak için yollara düşer. Suya, kurda ve çobanın köpeğine ne olduğunu sorar cevap alamaz. Köpek onu sahibine götürür. Karacık Çobanı tüm vaziyeti anlatır. Salur Kazan, Karacık Çobana kızar. Nasıl böyle bir şeye göz yumduğunu sorar. Çoban elinden gelen her şeyi yaptığını söyleyince Salur Kazan pişman olur. Yola koyulur bunu gören çoban da ona yol arkadaşı olur.  Biri ailesini biri kanını geri alacaktır. Birlikte yemek yerler. Bu sırada Salur Kazan düşmanları tarafından alaya alınacağından korkar ve çobanı peşine takmak için ağaca bağlar. Çoban ağaçtan kurtulup Salur Kazan’a yetişince, çobanı tebrik eder. Tekrardan yola koyulurlar. Şökli Melik, Kazan’ın ailesine zarar vermek ister. Önce karısı Burla Hatun için kötü bir plan yapar. Burla Hatun bunu duyunca kırk ince belli kızını uyarır. Böylece fenalıktan kurtulur.  Şökli Melik, Salur Kazan’ın karısının kim olduğunu anlayamayınca karısına zarar vermekten vaz geçer bu sefer oğluna yönelir.  Salur Kazan’ın karısının bu zekice planına kızan Şökli Melik bir plan yapar. Salur Kazan’ın oğlu Uruz’un etini meydanda lime lime edip kırk ince belli kıza yedirilmesini, içlerinden her kim yemez ise onun annesi olacağını ve o kadının kendisine içki sunacağını adamlarına söyler. Bunu duyan Burla Hatun Uruz’a duyduklarını anlatır. Uruz annesinin içki sunmasındansa kendisinin ölmesini ister. Uruz’u çengele asarlar. Salur Kazan ve Karacık Çoban yetişir ve bir savaş başlar. Bu savaşa daha sonra haberi alan Oğuz beyleri de yetişir. Savaşı kazanan Salur Kazan ailesini, ordusunu, hazinesini kısaca kendisinden alınan her şeyi geri alır ve yurduna geri götürür. Karacık Çoban’a verdiği sözü tutar onu tavlacı başı ilan eder. Şenliklerle bu durum kutlanır. Dede Korkut çıkar ve duasını eder.
3.Ana Fikir: Birine verilen söz ve bağlılık önemlidir. İnsanların en büyük kayıpları aileleridir. Korkaklar ancak güçlülerin gölgesine zarar verebilir.
KAM PÜRENİN OĞLU BAMSI BEYREK DESTANINI BEYAN EDER HANIM HEY!
1.Karakterler
Bamsı Beyrek: Yiğit ve mert biridir. Sevdiğini geri almak için uğraşır. Verdiği sözleri tutar.
Banu Çiçek: Yiğit, mert ve gözü kara bir kızdır. Bamsı Beyrek’i sever. Onu on altı yıl gözü yaşlı bekler.
Deli Kaçar: Büyüklerine karşı saygısız, değer ve kıymet bilmez bir kişidir. Kötülük yapmayı sever.
Bayburd Hisarının beyi: Kötü ve korkak. Düğün gecesi uykudayken saldırır ve kaçar.
Yalancı oğlu Yaltacuk: Yalancı ve düzenbazdır. Beyine hainlik eder. Bamsı Beyrek’in sevdiğinde gözü vardır. Durumdan istifade etmek ister.
2.Özet
Bayındır Han bir sohbet düzenler. Onun bu sohbetine katılan Oğuz beyleri oğulları ile bu sohbete katılır. Püre Bey’in oğlu yoktur ve öldüğünde yerine kimse geçemeyeceğinden endişe duyar. Bu endişesini Oğuz beyleri ile paylaşınca hepsi onun adına dua eder. Pay Piçen Bey’de kendi adına bir kız evlat sahibi olmak için Oğuzlardan dua ister ve kızı olursa Püre Bey’in oğluyla beşik kertmesi olacağını söyler. İki çocukta dünyaya gelir. Püre Bey oğlu için Bezirgan’larına siparişte bulunur. Püre Bey’in oğlu isim almak için ava çıkar. Av sırasında babasının Tavlacısında misafir olur. Bu sırada kâfirler saldırır ve Bezirgan’ın malına zarar verir. Bezirgan, bilmeden Püre Bey’in oğlundan yardım ister. Onu askerli bir yiğit sanır. Savaş edilir. Püre Bey’in oğlu, Bezirgan’ın malını kurtarır. Bu malın kendisi için babasının siparişi olduğunu öğrenir. Bezirgan’ın ona yiğitliği için verdiği hediyeyi kabul etmektense babasının huzurunda almayı tercih eder. Ve yurduna döner. Çok geçmeden Bezirganlarda yurda döner. Bakarlar Püre Bey’in yanında bu yiğit onun elini öperler. Püre Bey baba dururken oğulun elinin öpüldüğünü görünce şaşırır sorar. Bezirganlar oğulun yiğitliğini anlatırlar. Dede Korkut Püre Bey’in oğluna, Oğuz beylerinin yanında Bamsı Beyrek ismini koyar. Bamsı Beyrek bir gün geyik avlar ve beşik kertmesi olduğunu bilmediği Banu Çiçek’in otağına geyiği gönderir. Banu Çiçek babasının bahsettiği beşik kertmesi yiğidin bu kişi olduğunu anlaması üzerine Bamsı Beyrek ile tanışırlar. Kendisini dadısı gibi tanıtan Banu Çiçek yiğidin asıl Banu Çiçekle tanışabilmesi için kendisini tertipleyecekleri oyunlarda yenmesini ister. Güçleri eşit olunca Bamsı Beyrek yiğitlerinin önünde utanır ve hile yapar. Yenilen Banu Çiçek kendini tanıtır nişanlanırlar. Bamsı Beyrek yurduna döner babasına evlenme dileğinde bulunur. Bayındır Han Banu Çiçeğin oğlan kardeşi Deli Kaçar’ın fenalıklarını duyunca Oğuz beylerini ve Dede Korkut’u çağırır ne yapması gerektiği hakkında akıl danışır. Dede Korkut Deli Kaçar’dan kız kardeşini istemeye gider. Fakat misafirini ağır sözlerle ve saygısızlıkla, çok kötü bir şekilde ağırlayan Deli Kaçar, kendisini öldürmeye niyetlenince kaçar. Dede Korkut dua eder ve Deli Kaçar’ın eli kurur. Deli Kaçar, Dede Korkutun onu iyileştirmesi üzerine kız kardeşini vereceğini söyler ve kız karşılığında bir sürü şey ister. Dede Korkut bu aşırı isteklerin üzerine Deli Kaçar’a ders verir. Düğün hazırlığı yapıldığını duyan kâfirler, Bayburd Hisarın’ın beyi’ne haber verir ve bu engebeden yararlanarak Bamsı Beyrek’i esir alırlar. On altı yıl sonra Yalancı oğlu Yaltacuk, oyunu ile Bamsı Beyrek’in öldürüldüğü yalanını söyler. Yalancı oğlu Yaltacuk ile Banu Çiçek evlenir. Pay Püre Bey oğlunun ölüsü dahi olsa geri getirilmesi üzerine emir verir. Kırk Yiğit Bamsı Beyrek’in ölmediğini görür. Bamsı Beyrek kendisine âşık olan bir kâfirin kızının yardımı ile kaçmayı başarır. Yolda giderken bir ozandan kopuzunu alır. Düğüne yetişir, Yalancı oğlu Yaltacuk’u faka bastırır. Banu Çiçekle karşılaşır ve kendini hatırlatmak için tanıtır. Yola koyulurlar Bamsı Beyrek’in annesi ile babasının yanına varırlar. Yaltacuk’u sazlıkta yakalar kılıçtan geçirir. Esir düştüğü Hisara gider ve şavaşır. Otuz dokuz yiğidini kurtarır. Banu Çiçek ile evlenir. Dede Korkut geldi ve duasını etti.
3.Ana Fikir: Kadınlarda erkekler kadar eşit görülmüştür. Yalancılığın cezasız kalmayacağı ve verilen sözlerin önemi üzerinde yoğunlaşılmıştır.
KAZAN BEY OĞLU URUZ BEYİN ESİR OLDUĞU DESTANI BEYAN EDER HANIM HEY
1.Karakterler
Kazan Bey: İleride yurdu ona bırakacağı oğlu için endişelenen bir baba. Oğluna iyi bildiği savaş bilgisini öğretmek istiyor. Oğlu adına ölümü göze alıyor. Yiğit, mert ve korkusuz biridir. Düşmanın sayısı fazla olmasına rağmen en küçük bir kaygı dahi duymuyor.
Uruz: Yiğit biri. Daha önce hiç kan dökmemiş olmasına rağmen babasına yardım etmek istiyor. Babasının önünde savaşmıyor oluşu, onun buradaki amacının kendini ispatlamak olmadığı yorumuna götürür bizi.
Burla Hatun: Annedir ve oğlu için endişe duymaktadır. Yiğittir, korkusuzdur. Ailesi adına savaşır. Ailesini kurtarır.
2.Özet
            Kazan Bey, oğlu Uruz’un on altı yaşına basmasına rağmen hiç savaşmamış ve kan dökmemiş olmasından dolayı üzüntü duyar. Uruz babasının bu üzüntüsünü görünce onunla konuşur ve kendisine savaşmayı öğretmesini ister. Yola çıkıp av avlarlar, kuş kuşlarlar. Kâfirler durumdan istifade edip Kazan Bey’e saldırırlar. Kazan Bey uzaktan gördüğü düşmanlarını tanır. Derin savaş deneyimlerini oğlu ile paylaşır ve ona kaçmasını söyler. Uruz öncesi kaçar daha sonra kaçmaktan vaz geçer. Babasının sözünü dinlemez ve babası görmeden savaşa katılır. Deneyimi olmasa da çok kâfiri öldürür. Sayıca üstün olan kâfirler, bu güçlü yiğidin kırk yiğidini öldürür. Uruz’u esir alır ve işkence ederler. Kazan Bey’i oğlunun esir alındığından habersiz bir şekilde düşmanı yendiği için hanımının yanına mutlu döner.  Oğlunun anasının yanına gittiğini sanır. Hanımı oğlunu göremeyince kaygılanır. Kazan oğlunu bulmak adına karısına söz verir, yola çıkar. Savaş meydanına geri döner. Etrafı gözetler ve oğlunun esir düştüğünü anlar. Kâfirlerin peşine düşer. Kâfirler Kazan Bey’in yaklaşmakta olan atını görünce korkarlar. Kazan Bey savaştı. Çok kâfiri kılıçtan geçirdi ama güçsüz düştü ve yenildi. Uruz’un annesi Burla Hatun yerinde duramadı. Kırk ince belli kızını yanına alıp kâfirle savaşmaya gitti. Oğuz yiğitleri bu savaşında Burla Hatun’u yalnız bırakmadı. Düşman yenildi. Kazan Bey, oğlu Uruz’u kurtardı. Ziyafet verildi ve yiğitler ödüllendirildi. Dede Korkut geldi ve duasını söyledi.
3.Ana Fikir: Büyüklerin sözünü dinlemek önemlidir. Anne ve baba hayatları pahasına olsa çocuklarını her zaman korurlar.
DUHA KOCA OĞLU DELİ DUMRUL DESTANINI BEYAN EDER HANIM BEY
1.Karakterler
Deli Dumrul: Kendini beğenmiş ve yiğit olduğunu düşünen bir korkak. Kendi korkaklığını belli etmemek için insanların üzerine düşüyor. Kendini mert olarak göstermeyi sever.
Deli Dumrul’un annesi ve babası: Yaşamayı oğullarına seçerler. Ölmekten korkarlar.
Deli Dumrul’un karısı: Hayatını eşi için feda etmeye hazır fedakâr bir annedir.
Azrail: Emir kuludur. Ondan ne istenirse onu yapar.
Allah: Başta kızgınlığıyla Deli Dumrul’u korkutsa da ona iyi bir ders veriyor. Allah saygı görmek ve tanınmak istemektedir.
2.Özet
            Deli Dumrul adında bir er vardır. Kurumuş bir çayın üzerinde bulunan bir köprünün üzerinden geçenden hatta geçmeyeninden de zorla para almaktadır. Bunu bir yiğitlik olarak görür ve en yiğit adam olduğunu iddia ederdi. Köprünün yanına bir yiğit ölünce orada bulunan insanların ağlamalarına karşılık meraklanır. Ve Allah’ın emri ile Azrail’in yiğidin canını almasına karşı gelir. Orada kendini yiğit göstermek için Allah’a emirde bulunur ve Azrail’e meydan okur. Allah bu karşı gelişe kızar ve Azrail’i Deli Dumrul’un canını alması için görevlendirir. Deli Dumrul karşısında Azrail’i görünce korksa da onunla savaşmak ve böylece mertliğini göstermek ister. Bu sırada Azrail kuş olup dışarıya uçunca onu korkuttuğunu sanır ve böbürlenerek kuşu takip eder. Azrail, Deli Dumrul’u faka bastırınca Deli Dumrul hayatı için Azrail’e yalvarır. Azrail’in elinden bir şey gelmeyeceğine dair ikazı ile Allah’a yalvarmaya başlar. Allah onu kendi canına karşılık can bulması dâhilinde affedeceğini söyler. Deli Dumrul önce babasına sonra annesine olanları anlatır ve canlarını ister. İkisi de canını vermez. Son çare karısına gider ve ona da olanları anlatır canını ister. Karısı canını vermeyi kabul eder. Deli Dumrul karısının bu davranışı karşısında karısına dayanamaz ve kendi canını almasını ister. Allah bu durum karşısında Deli Dumrul’un annesi ve babasının canını alır, karısı ve kendisine de yüz kırk yıl ömür biçer. Dede Korkut gelir ve duasını eder.
3.Ana Fikir: Bencilliğin kötülüğü ve fedakârlığın önemi vurgulanmıştır.
KANGLI KOCA OĞLU KAN TURALI DESTANINI BEYAN EDER HANIM HEY
1.Karakterler
Kan Turalı: Yiğit, mert ve güçlüdür. Birçok kişinin başaramadığını Selcen Hatun için başarır. Savaşta kendisinin yanında yer almasına şaşırır ve memnun olur. Kendisinden daha iyi savaştığını düşünür ve kendisini eksik bulur. Sinirlenir, karısını düelloya çağırır ama ilk ok önceliğini karısına verir. Karısını sevmektedir.
Selcen Hatun: Yiğit ve mert bir kadındır. Sevdiği için yollara düşer savaşır. Kan Turalı, kendisinden daha güçlü olduğunu örünce kıskanır ve kendisine itamlarda bulununca kızar. Yine de sevdiğine zarar veremez.  
Tekür: Hainlik yapar. Verdiği sözden döner.
2.Özet
            Kan Turalı’nın babası Kanglı Koca oğlunun evlenmesini istemektedir. Bunun için oğluna danışır. Oğlu yiğit ve mert bir kız istediğini söyler. Kan Turalı yola çıkar ama istediği kızı bulamaz ve evine geri döner. Olanları babasın anlatır. Kanglı Koca oğlu için yollara düşer. Nihayetinde oğluna göre bir eş olan Tırabuzan tekürünün kızını bulur. Fakat oğlunun kız ile evlenebilmesi için bazı şartları yerine getirmesi gerekti. Tüm bu olanları oğluna anlattı. Kan Turalı bu hüner sınavına girmeyi ve kız ile evlenmeyi kabul eder. Kâfirler Kan Turalı’nın yola çıktığını duyar. Kan Turalı teküre varır ve onunla konuşur. Kızı almaya geldiğini söyler. Er meydanına çıkartılır. Bu sırada Tırabuzan tekürünün kızı Kan Tural’ını beğendi. Karşısına boğa, aslan ve deve çıkarırlar. Kan Tural’ı üç canavarı da yere serer. Tekür kızı Kan Turalı’na verdi. Annesi ve babasını görmeden evlenmek istemeyen Kan Turalı yollara düştü. Yolda Kan Turalı uyudu eşi mızrağını aldı nöbet tuttu. Tekür kızı elinden gidince pişman oldu. Yollara düştü ve Kan Turalı’na yetişti. Kız Kan Turalı’nı uyandırdı. Selcen Hatun da eşi Kan Turalı’nın yanında at sürdü. Savaş oldu. Selcen Hatun düşman yenildi sandı. Kan Turalı’nın anasının ve babasının yanına geldi. Baktı Kan Turalı yok, anladı geride kaldığını. At sürdü, yetişti. Düşmana karşı Kan Turalı’nı yalnız bırakmadı. Savaştan güçsüz kalan Kan Turalı ilkin yardıma gelenin başkası olduğunu sandı destursuz savaşa katılmasına kızdı. Sonra bir baktı ki bu Selcen Hatun olduğunu anladı. Düşman yenildi. Selcen Hatun eşini atın arkasına alıp geri döndü. Kan Turalı atın arkasında gücendi. Savaş erkek işi, benden mert ve yiğit bu kız övünecek adımı lekeleyecek diye düşündü. Selcen Hatun bu düşünce karşısında sinirlendi ve Kan Turalı’na meydan okudu. Okunu aldı çekti ama okun ucunu sevdiği Kan Turalı’na atmaya kıyamadı. Böylece barıştılar. Yola çıkıp yurda döndüler. Kan Turalı’nın annesinin ve babasının yüreği yumuşadı. Ziyafet verildi. Dede Korkut gelip duasını etti.  
3.Ana Fikir: Verilen sözler tutulmalıdır. Kadın ve erkek eşittir. Kadına verilen değer göze çarpmaktadır. Asıl sevgi karşındakine zarar verememektir.
KAZILIK KOCA OĞLU YİGENEK DESTANINI BEYAN EDER HANIM HEY
1.Karakterler
Bayındır Han: Asker verir yardımcı olur.
Kazılık Koca: Yiğittir, korkusuzca savaşmıştır. Savaşta esir düşer. Oğlu onu kurtarıncaya kadar onu göremez.
Yigenek: Yiğittir ve merttir. Bir olay sonucu babasının yaşadığını öğrenince onu kurtarma isteği ile yanıp tutuşur. İlahi güç ve bireysel güveni ile babasını kurtarır.
Tekür: Kötüdür. Güçlüdür ve yenilmesi kolay bir düşman değildir. Kazılık Koca’yı esir almıştır.
2.Özet
            Kam Gan oğlu Han Bayındır Oğuz beyleri ile bir sohbetinde kendisine vezirlik eden Kazılık Koca’ya akın izni verir. Arışın oğlu Direk Tekür adlı kâfir ile savaş başlar. Bu kâfir çok kuvvetlidir. Kazılık Koca’yı alt eder ve on altı yıl esir tutar. Babasının öldüğünü sanan Kazılık Koca’nın oğlu on beş yaşında bir atışma sonucu babasının esir olduğunu öğrendi. Bayındır Han’a gitti ve babasını kurtarmak istediğini söyledi. Bayındır Han asker verdi savaşa hazırladı. O gece Yigenek rüyasında Dede Korkut’u görür. Ondan öğütler dinler. Savaş meydanı olacak olan Düzmürd Kalesine ulaştılar. Tekür, Yigenek’in yirmi dört sancak beyini yendi. Yigenek, Allah’a sığını ve dua etti. Yigenek saldırıya geçti. Tekür’ü öldürdü. Kazılık Koca kurtuldu. Baba oğul konuştu ve hasret giderdiler.  Kaleyi aldılar, yurda döndüler. Dede Korkut geldi ve duasını okudu.
3.Ana Fikir: Önce tedbir sonra tevekkülün aşamaları yaşanmış bir olay örgüsüne sahiptir. Bir oğul her ne olursa olsun özünü bilmek ve tanımak ister. Çok fazla gücü olmasa da önce savaş için tedbirini alan Yigenek savaş sırasında Allah’a sığınır ve savaşı kazanır. Bu güç onun babası ile arasında olan bağın yansımasıdır.
BASATIN TEPEGÖZÜ ÖLDÜRDÜĞÜ DESTANI BEYAN EDER HANIM HEY
1.Karakterler
Aruz Koca: İyi bir lider. Etrafındaki her şeye sevgi doludur. Tepegözü evlat edinir. Öz oğluna sonradan kavuşur.
Basat: Aruz Koca’nın oğludur. Biraz yabani hayat yaşamıştır. Üvey kardeşi Tepegöz insanlara zarar verince dayanamaz onu öldürür. Oğuz beylerini kurtarır. Kardeşlerinin kanının öcünü alır.
Peri kızı: Tepegözün annesidir. Kendisine yapılan fenalık sonucu öcünü almak ister. Bir kişi yüzünden tüm Oğuz’u cezalandırır.
Çoban: Bir fenalık yapmıştır. Ve bu fenalığı tüm Oğuz halkı ödemiştir. Kötü bir kimsedir.
Tepegöz: Doğası gereği bir insandan çok farklı bir yaratıktır. Küçük yaşta bu farklılığını belli eder. Aruz’un üvey oğludur. Kendi kardeşini akıl oyunları ile yenmek ister. Oğuz’a büyük zararlar verir. İnsanları telef eder.
2.Özet
            Bir gün ansızın Oğuz yurduna düşman saldırır. Aruz Koca’nın oğlu da bu olay sırasında aslan tarafından bulunur ve büyütülür. Oğuz yine yurduna yerleştiğinde ve bu saldırının etkilerini zamanla yumuşatmaya başladığında bir çobandan müjdeli bir haber gelir. Böylece Aruz’un oğlunu aslandan kurtarırlar. Fakat oğlan bu yaşama ayak uydurmakta zorlanır ve her defasında soluğu aslanın yanında alır. Dede Korkut bu duruma karşılık bu oğlancıkla konuşur ve onun yerinin bu insanların içi olduğunu söyler. Ona Basat adını verir. Aruz’un bir çobanı bir gün pınar kenarında bir peri görür ve ona fenalık eder. Peri bir sene sonra gelip onda olan emanetini almasını söyler ve gider. Bir sene sonra çoban pınarın yanına gider. Peri kızı emaneti çobana verir. Bu büyük, parlayan bir kütledir. Oğuz’un başına felaket açtığını söyler ve gider. Çoban korkuya kapılır ve kütleyi orada bırakıp kaçar. Bayındır Han bir gün yiğitleriyle gezerken bu kütleyi görür ve ne olduğunu anlamaya çalışırlar. Kütle kırılıp içinden tepesinde tek gözü olan bir oğlan çıkar. Aruz Tepegözü evlat edindi. Fakat Tepegöz doymak bilmedi. Önce dadılarını, sonra oğlancıkları telef etti. Aruz Tepegözü karşısına aldı konuştu etti. Çaresiz kaldı yurttan attı. Peri geldi oğlunu kesici aletlerden korusun diye parmağına yüzük taktı. Tepegöz artık dağda yaşıyordu. Yakaladığı her insanı yemeye başladı. Oğuz’dan da insanlar öldü. Oğuz halkı Tepegözü öldürmeye kalkınca daha fenası oldu. Pek çok kişi öldü. Çaresiz kalan Oğuz, Dede Korkut’tan yardım istedi. Dede Korkut Tepegöz ile anlaşmaya oturdu. Günde iki adam beş yüz koyun haraç verme konusunda anlaştılar. Fakat en az iki çocuğu olan her Oğuz içinden birini seçmek zorunda kaldı. Anaların canından canı koparıldı. Felek döndü iki oğlundan teki kalmış olan aileye vurdu. Ana yüreği dayanamadı bu son kalan evladı korumak için Basat’ın yanına vardı. Olanları anlattı. Basat oğlu yerine bir esir verdi. Geri döndü anasının, babasının elini öptü.  Tepegözü öldürmeye yola koyuldu. Bir vurdu iki vurdu kılıcı Tepegöze işlemedi. Tepegöz Basatı alıp aşçılarına teslim etti uyudu. Basat kurtuldu ve aşçılara nasıl öldürebileceğini sordu. Sadece gözünün et olduğunu söylediler. Basat közüne kızgın şişi soktu. Tepegöz acı içinde uyandı. Gözü kör oldu. Mağaraya kaçan Basat’ı orada kıstırdı. El yordamı ile mağaradaki koyunları tek tek yokladı. Basat bunu görünce bir koçun derisini yüzdü onun postuna büründü. Oyun yaptı ve kaçmayı başardı. Tepegöz bu akıllı kardeşini kutladı ona yüzüğünü verdi, hazinesini verdi, kılıcını verdi. Hepsi de hileliydi. Basat tüm bu hileleri yendi ve ölmedi. Tepegözü öldürdü. Dede Korkut geldi ve duasını etti.
3.Ana Fikir: Toplumda kadına iyi davranılması gerektiği yoksa başka vesilelerle daha büyük sorunlarla karşılaşılabileceği fikri verilmektedir.
BEGİL OĞLU EMRENİN DESTANINI BEYAN EDER
1.Karakterler
Bayındır Han: Haracından mutsuz olur ve Dede Korkut’a danışır. Akıl alır ve buna göre hareket eder. Atın kutsallığına önem verirken erinin kalbini kırar. Sonra erinin oğlunu divanında ağırlar.
Begil: Güçlü, kuvvetli her attığını vuran bir yiğit. Çok değer verdiği Bayındır Han’ın sözlerine alınır. Avda talihsiz bir kaza yaşar. Düşmanlarını kurnazca bir planla avlamaya çalışır.
Begil’in oğlu: Babasının yanında ona yardımcıdır. Babası kaza yaşayınca onun yerine savaşmaya gider. En az babası kadar cengâverdir. Son gücüne dek savaşır. Allah’ın yardımı ile kırk insan gücüne ulaşır ve kâfirleri yener.
Tekür: Kötü ve korkaktır. Begil’in hasta halinden faydalanıp onu yenmek ister. Normalde Begil’den korkmaktadır. Bir ara oğlunu Begil sanınca korkmuş son anda işin içinde bir hile olduğunu anlamıştır.
2.Özet
            Bayındır Han’ın Gürcistan haracı olarak altın akçe yerine at, kılıç ve çomak gelir. Dede Korkut’a danışır. Dede Korkut bu hediyeleri Oğuza karakol olacak bir yiğide verilmesini ister. Begil bu göreve razı oldu. Gürcistan’a gidip karakol görevini üstlendi. Kâfirin başını Oğuz’a yollar yılda bir kez Bayındır Han’ın divanına çıkardı. Bayındır Han’a hünerlerini gösterdi. Bayındır Han atın olmadan senin hünerinde olmaz deyince Begil gocundu ve herkese küstü. Karısının önerisi üzerine ava çıktı. Bu sırada sağ oyluğu kırıldı. Yurduna dönünce onu oğlu karşıladı. Begil ayağının kırıldığını ilkin kimseye söylemedi. Sonra karısına söyledi karısından tüm yurda duyurdu. Kâfir bunu işitince plan yaptı. Tekür’ün bu planını biri Begil’e anlattı. İki düşman birbirinden haberdar oldu. Begil oğlunu yanına çağırdı ve oğluna kendine ait ne varsa verdi. Oğlu babasına ait her şeyi aldı ve üç yüz yiğidiyle savaş meydanına çıktı. İlkin Begil’in atını ve miğferini gören kâfir ve Tekür korktu sonra baktılar ki bu miğferin altındaki Begil’in oğlu korkutur kaçırırız böylece savaşı kazanırız dediler. Savaş başladı. Düşmanın gücü oğlana fazla geldi Allahtan yardım istedi. Allah yetmiş iki puthanesiyle övünen kâfire karşılık Begil’in oğluna kırk insan gücü verir. Düşman yenilir. Bayındı Han’ın divanına çıktı. Dede Korkut duasını okudu.
3.Ana Fikir: Fark etmeden dahi olsa sizi seven birini kırdığınızda bu durum derin üzüntüler yaşanmasına sebebiyet verebilir. Çocuk babasının onurunu korumak için onun yerine canını verebilir. Düşman en zayıf noktanda saldıracaktır. Bu bakıma atalarımızın da dediği gibi su uyur düşman uyumaz.
UŞUN KOCA OĞLU SEGREK DESTANINI BEYAN EDER
1.Karakterler
Uşun Koca ve hanımı: Bir oğullarını kaybetmişlerdir. Daha fazla evlat acısı çekmek istemezler. Segrek’e yalan söylerler. Onu kaybetmemek için ellerinden geleni yaparlar.
Eğrek: Yiğit biridir. Divanda kabul görmek için kan akıtması gerektiği söylenince bunu kendine görev edinir. Tekür’ün tuzağına düşer. Esir olur. Tekür’ün planı doğrultusunda neredeyse kardeşini öldürecektir. Sonradan durumu fark eder ve kardeşiyle kâfirleri öldürür.
Segrek: Abisinin esir düştüğünü öğrenince yerinde duramaz ve kanını kurtarmak için yollara düşer. Güçlü, yiğit ve merttir. Tekür’ün kâfirlerini bile korkutmuştur. Abisi ile karşılaşır ve Tekür’ün planını suya düşürür.
Tekür: Kötü, kurnaz ve zekidir. Oğuzları tuzağa düşürmek için planlar yapar. Segrek’in karşısına çıkmaya cesaret edemez. Kâfirlerine bir adamı yakalayamadıkları için kızar. Kardeşi kardeşe öldürtmeyi planlar.
2.Özet
            Uşun Koca’nın Eğrek adındaki oğlu Bayındır Han’ın sohbetine her zaman katılırdı. Bir gün Ters Uzamış, Eğrek’i uyarır ve kan dökmeyen birinin burada işi olmadığını söyler. Bunun üzerine Eğrek Kazan Bey’den akın izini ister. Üç yüz mızraklı yiğitle yola çıkar. Geçtikleri her yeri aldılar. Bir gün Kara Tekür Oğuz beylerine bir tuzak hazırlar ve koru yaptırır. Eğrek adamlarıyla birlikte bu tuzağa düşer. Yiğitler kâfirler tarafından öldürülür Eğrek’te esir alınır. Bu haber Uşun Koca’ya ulaştı. Aile perişan oldu. Eğrek’in küçük kardeşi Segrek büyüdü. Koca yiğit bir erkek oldu. Bir gün öksüz oğlanların kavgasını ayırırken kardeşinin esir düştüğünü öğrenir. Bu haberin doğruluğunu önce annesine daha sonra babasına sorar. İkisi de daha fazla evlat acısı yaşamak istemez ve bu haberi yalanlar. Ama Segrek atasını dinlemez ve yola koyulmaya hazırlanır. Atası bu haberi Kazan’a yetiştirir. Oğlan evlendirilir. Karısına kardeşini bulmadan yanaşmayacağını ve üç sene kendisini beklemesini gelmediği takdirde evlenmesini söyleyip ayrılır. Gelin kocasının ölmesini istemez ve uğursuz gelin olmaktansa, hayırsız gelin desinler der ve kayınatasına olan biteni anlatır. Ana, baba baktı oğul inadından dönmüyor. O vakit oğullarını uğurladılar. Yolda birkaç kâfiri öldürdü, koruya soktu. Bu olaylar Tekür’ün kulağına gider. Üzerine adamlarını gönderir. At sahibi Segrek’i uyandırdı. Gelen düşmanla savaştı yine bir kısmını kaleye hapsetti. Kaçmayı başaran kâfirler olup biteni Tekür’e anlattı. Altmış kişi bir oğlanı alt edemedi. Bu sefer yüzünü gönderdi. Yine atı sahibini uyandırdı. Gelen düşmanla savaşıldı. Düşman kaleye hapsedildi ve Segrek uykuya daldı. At bu sefer sahibinden ayrıldı ve kaçtı. Tekür üç yüz adamını gönderemedi. Hepsi Segrek’ten korktu. O vakit esir Egreği hazırlattı. Ona yolda bir delinin halka zulüm ettiğini ve yemeklerine zorla el koyduğunu söylüyor. Eğer onu öldürürse esareti biteceğini söylüyor. Egrek serbest kalacağını duyunca kılıç döşendi. Üç yüz kâfirle Segrek’in uyuduğu yöne yol aldı. Kâfirler korktu yanaşmadı. Egrek at sürüp devam etti. Atından indi uyuyan Segrek’e kopuzla söyledi. Segrek uyandı. İkisi birbirinin kardeşi olduğunu anladı. Sarıldılar, öpüştüler, özlem giderdiler. Kâfiri birlikte yendiler. Yurda döndüler.  Ziyafet verildi. Dede Korkut çıkageldi ve duasını etti.
3.Ana Fikir: Gönüller bir oldu mu düşman bile kardeşi kardeşe vurduramaz. Aile kavramı kutsaldır.
SALUR KAZAN ESİR OLUP OĞLU URUZUN ÇIKARDIĞI DESTANI BEYAN EDER
1.Karakterler
Kazan: Zekidir ve kurnazdır. Esirken bile rahat durmaz. Tekürü, karısını ve kâfirleri çok defa tongaya düşürür. Oğlunu hemencecik tanır. Güçlüdür. Savaş meydanında oğluna zarar vermeden bir şekilde kendini tanıtmayı başarır.
Uruz: Babasının aslında dedesi olduğunu öğrenince, babasını kurtarmaya yollara düşer. Yiğittir. Babası ile bilmeden savaşır ve onu yaralar.
Tekür ve karısı: Kazan zekâsı ile ikisini de alt eder. Çoğu kez serbest bırakmak isterler ama karşılığında kendilerine saldırmayacağına dair söz isterler. Kazan’dan bu bakıma korkmaktadırlar. Baba ile oğulu karşı karşıya savaştırırlar. Bu plan başta iyi yürüse de Kazan’ın oğlunu tanımasıyla suya düşer.
2.Özet
            Tırabuzan tekürü, Kazan’a bir şahin gönderir. Kazan şahinci başına ava çıkacağını söyler. Avlanırlarken uyku bastırdı. Beyler Kazan’ı eve dönmek üzere uyardı. Kazan ileride gördükleri kalede uyumayı uygun buldu. Yedi gün uyudular. Durumdan haberdar olan hainler, düşman Tekür’e haber verdiler. Tekür kâfirlerini üstlerine yolladı. Kazan’ın beyleri düşmanla savaş ettiler. Hepsi öldü. Kazan hala uyuyordu. Onu alıp bağladılar. Yolda Kazan uyandı. Elindeki iplerden kurtuldu. Durumundan pek memnun bir şekilde kâfirlerle dalga geçti. Kâfirler onu kuyuya kapattı. Tekür’nün karısı adını çok duyduğu bu Kazan’ı görmeye gitti. Onunla konuştu. Kazan onu akıl oyunu ile kandırdı. Ölmüş kızı ve ölmüşlere verilen ziyafetler üzerinden kandırdı. Tekür’nün karısı eşinin yanına gitti ve Kazan’ın kuyudan çıkarılmasını talep etti. Tekür, Kazan’ın oğuzu aşağılayıp onları övmesi karşılığında serbest bırakacağını söyler. Ayrıca artık onları düşman bellemeyecektir. Bu fikri Kazan ile paylaşırlar. Kazan çeşitli oyunlar kurar ve kâfirlerden bana bir kâfir getirin at gibi bineyim karşılığında sizi öveyim der. Dediğini yaparlar. Kâfirin üstüne biner çiğner öldürür. Bana kopuz verin sizi öveyim der. Kâfirler kopuz verir. Fakat yine övmez. Kâfirler onu öldürmek ister ama oğlu ve kardeşi var diye domuz damına hapseder. Uruz, Bayındır Han’ın kendi babası olmadığını, anasının babası olduğunu öğrenir. Aslında Bayındır Han onun dedesidir. Asıl babası ise Kazan’dır. Bu bilginin gerçek olup olmadığını annesine sordu. Annesi babasının sağ olduğunu ama kâfir elinde esir düştüğünü söyler. Uruz’dan saklamasının nedenini olarak ta babasını kurtarmaya çalışırken oğlundan da olmak istemeyişini söyler. Uruz amcası ile yola koyuldu. Kâfirler geleni görünce ürktü. Hemen tanıdı kim olduklarını. Kaleye sığındılar. Kapıyı açmadılar. Uruz’un yiğitleri kapıyı kırdı. Kâfirler öldürüldü. Kalenin elden gittiğini öğrenen Tekür plan yaptı. Kazan’ı çağırttı. Üzerlerine gelen düşmanı püskürtmesi ve bir daha kendilerine saldırmaması koşulu ile serbest bırakacağını söyledi. Kazan’ı hazırladılar. Baba ve oğul meydanda karşılaşırlar. Konuşmaları esnasında Kazan karşısındaki yiğidin oğlu olduğunu öğrenir. Karşısındakinin babası olduğunu anlamayan Uruz, Kazan’ı yaraladı. Kazan, Uruz’a babası olduğunu söyledi ve kendini tanıttı. Baba oğul sarıldı, hasret giderdi. Yurda döndüler. Ziyafet verildi. Dede Korkut geldi ve duasını etti.
3.Ana Fikir: Bir baba öleceğini dahi bilse çocuğuna zarar gelsin istemez. Çocuk gerçek babasına kavuşmak için ölümü bile göze alabilir. Aile kavramı önemlidir.
İÇ OĞUZA DIŞ OĞUZ ASİ OLUP BEYREĞİN ÖLDÜĞÜ DESTANI BEYAN EDER
1.Karakterler
Kazan: Bilmeden Aruz’un ve Dış Oğuzların kalbini kırmıştır. Gönüllerini almak ister. Kılbaş’ı aracı yollar. Ama işler istediği gibi gitmez. Beyrek’in ölümüne çok üzülür ve vasiyetini yerine getirmeye ant içer.
Kılbaş: Oluşan bu anlaşmazlığı çözmeye çalışır. Zekidir. Fakat Aruz’un sert tutumu yüzünden kızar ve geri döner. Kazan’ın akıl danıştığı bir kimsedir.
Aruz: Kendisine haksızlık yapıldığını düşünür. Çok sinirlenir. Diğer Dış Oğuzları da kendi fikrine göre yemin ettirir. Bir oyun düzenler Beyrek’i ilk başta öldürmek istemez ama planı doğrultusunda işler gitmeyince yaralar. Bu yara fazla derin kaçınca Beyrek’in ölümüne sebebiyet verecektir.
Beyrek: Hainlik yapmayı reddeder. Öleceğini bilse Kazan’a sırt dönmez. Sonunda kanının yerde kalmamasını Kazan’a vasiyet eder.
Kazan’ın kardeşi Kara Göne: Kazan’a vasiyeti hatırlatır. Savaşta kardeşine destekte bulunur. Aruzun başını kesecektir.
2.Özet
Kazan evini yağmalatır. Normalde İç ve Dış Oğuz beyleri birlikte yağmalarlardı. Bu sefer Dış Oğuzlar yağmalamaya katılmadı. Dış Oğuz beyleri Kazan’ı düşman olarak gördü. Kazan olup bitene anlam veremez ve Kılbaş ile konuşur. Ondan her şeyi öğrenir. Kılbaş Dış Oğuzlarla konuşmak üzere yola çıkar. Dış Oğuzlardan aynı zamanda Kazan’ın dayısı olan Aruz’a ulaşır. Onunla konuşur. Kazan’ın düşmanı yenmek için yardıma, Aruz’a ihtiyacı olduğunu söyler. Aruz, her zaman olduğu gibi bu sefer neden İç ve Dış Oğuzların birlikte yağmalamadıklarını sorar. Darıldığını belirtir ve yanında savaşmayacağını söyler. Artık düşman olduklarını ekler. Kılbaş sinirlenir ve Kazan’ın Aruz için yaptığı fedakârlıkları anar çeker gider. Aruz, Dış Oğuzları toplar. Ziyafet verir. Bu sırada olanları Dış Oğuzlara anlatır. Hepsi Aruz’un yanında olduğuna ve Kazan’a düşman olduğuna dair yemin eder. Ortada tek sorun aralarında kız alıp verme münasebeti bulunan Beyrek’tir. Onu, Kazan ile Dış Oğuzları barıştırma adı altında çağırıp Dış Oğuzların tarafına çekmeyi planlarlar. Aksi halde Beyrek Dış Oğuzlar tarafından öldürülecektir. Adına yollanan mektup Beyrek’e ulaştı. Daveti kabul etti, gitti. Aruz, Beyrek’e sordu. Beyrek ben Kazana düşman olmam dedi. Aruz sinirlendi ve Beyrek’in oyluğunu kesti. Öleceğini anlayınca ata bindirip yola koydular. Beyrek, Kazan için tüm olayları özetledi. Ve öcünü alması için vasiyet etti. Beyrek’in ailesi acı haberi alır. Kazan olanları öğrendi. Yedi gün yas tuttu. Kazan’ın kardeşi Kara Göne Kılbaş’a vasiyeti hatırlatır. Birlikte vasiyeti Kazan’a hatırlatırlar. Yiğitleri toplarlar yola koyulurlar. Bu durumu Aruz ve tüm Dış Oğuzlar öğrenir. Savaş başlar. Kazan, Aruz’u göğsünden mızraklar. Kardeşi Göne’de Aruz’un başını keser. Bunu gören Dış Oğuzlar Kazan’dan af dilediler. Kazan Oğuzları bağışladı. Vasiyetini de yerine getirdi. Dede Korkut gelip duasını okudu.
3.Ana Fikir: Kıskançlık ve inatçılık kötü bir şeydir. Öyle ki bir insanın ölümüyle bile sonuçlanabilir. Tüm sorunlar insanlar arasında konuşma ve saygı ile çözülebilir. 





Yorumlar

  1. hocam çok sağolun kim yaptıysa ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Cok teşekkür ederim kim yaptıysa cok güzel olmuş harika

    YanıtlaSil
  3. sınavdan hiç okumadan 60 aldım olsun :d yine iyi yaw kim yaptıysa ellerine sağlık

    YanıtlaSil
  4. Teşekkür ederim eline sağlık hocam ama mekan ve zamanı dil ve anlatımı da eklersen süper olur :)

    YanıtlaSil
  5. Teşekkür ederim eline sağlık hocam ama mekan ve zamanı dil ve anlatımı da eklersen süper olur :)

    YanıtlaSil
  6. Hayatımı kurtardınız, sonsuz teşekkürler.

    YanıtlaSil
  7. Hocam merhaba
    Kam pürenin oğlu bamsı beyrek destanı ve besat'ın tepegözü öldürdüğü destanı günümüz şartlarına uygun olarak (zihniyet,kent yaşamı, teknoloji...) bakımından değerlendirir misiniz?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şinasi'nin "Münacaat" şiirinin beyitleri ve açıklamaları

MÜNACAT ŞİİRİNİN ÇEVİRİSİ

DİRSE HAN OĞLU BOĞAÇ HAN DESTANINDAKİ MOTİFLER